Kuşkusuz beden dilinin iş dünyasındaki rolü oldukça büyük. Beden dilinizi doğru bir şekilde kullanarak olumlu imaj oluşturmanın yolu ise yeni bir dil öğrenir gibi her gün tekrar yapmaktan geçiyor. İşte beden dili ile olumlu bir imaj oluşturmanın yolları...
Olumlu imaj nasıl oluşturulur?
Kişinin ailesi ve çevresiyle ilişkilerinde bilinçli ya da bilinçsiz oluşturduğu imaj çok önemli. Bazı hatalı davranış ve tutumlar var ki kişinin oluşturduğu olumlu imajı anında olumsuza dönüştürebiliyor. Uzmanlar, tutarlı ve başarı sağlayacak bir imaj için güler yüzden sıcak ses tonuna, doğru beden dilinden fiziksel duruşa kadar birçok şeyin etkili olduğunu söylüyor.
Olumlu imaj oluşturmanın püf noktalarına dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zülfikar Özkan, imajın yeni bir dil öğrenmek gibi olduğunu söylüyor. ‘Her gün üzerinde çalışmak ve tekrar yapmak gerekir’ diyen Özkan, bu konuda ustalaşan birinin çalıştığı yere ve ortama göre kendine uygun imajı esnek bir şekilde oluşturabileceğini kaydediyor.
Beden dili uzmanından öneriler
Beden dili uzmanı Yrd.Doç.Dr. Özkan, olumlu bir imaj oluşturmak için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle ifade ediyor:
Kişisel imajı tutarlı ve başarı sağlayacak duruma getirmek için kişi öncelikle kendini tanımalıdır. Kendini tanıyan kişi, kendine güvenir ve kendini sever. Özgüveni olmayan kimsenin, olumlu imaj sergilemesi mümkün değildir.
Güler yüzlü olunmalı
İletişim kanalları arasında uyum sağlanmalıdır. Psikologlara göre, iletişim kanalları arasındaki uyumsuzluk, ruh sağlığının bozukluğunun göstergesidir. Hiç güler yüzle birine hakaret eden insan gördünüz mü? Güler yüzlü insan, sıcak ses tonuyla konuşur ve insanlara yumuşak bir şekilde dokunur.
Beden dili doğru kullanılmalı
Olumlu imaj oluşturmak isteyen, iletişim becerilerini zenginleştirmeli, ses tonunu etkili kullanmalı ve topluluk önünde rahat konuşma yapabilmelidir.
Beden dili doğru kullanılmalı. Kişi, beden diliyle olumlu mesajlar verebilmeli. Ayrıca başkalarının beden dillerini doğru okuyabilmeli ve onlarla uyum sağlayabilmelidir.
Tokalaşma samimi olmalı
İlk karşılaştığımız insana, nasıl göründüğümüz ve nasıl bir yüz ifadesine sahip olduğumuz, ne ve nasıl söylediğimizden önemlidir. Bu sebeple imaj oluşturmada önce görsel mesajlara, sonra kulaktan gelen mesajlara ve daha sonra da ne söylediğimize dikkat etmeliyiz.
El sıkışmada, göz temasının sağlanması iletişimi güçlendirir ve insanları birbirine yaklaştırır. İnsanlarla her zaman canlı ve samimi bir şekilde tokalaşmak gerekir.
Dik duruş etkilidir
Konuşma esnasında, her insana özel ilgi ve dikkat göstermeliyiz. İlgi gösterme ve itibar etme, kimlik seviyesinde kabul etme olarak algılanır. Bir kişiyle konuşurken başka bir şeyle meşgul olmak, etrafa veya diğer insanlara bakmak doğru değildir. Ayrıca ciddi konularda şaka yapmak da yanlıştır.
Canlı olmak ve dik durmak gerekir. Etkili ve özgüveni yüksek bir yürüyüş, sırtın ve başın dik tutulduğu, ellerin rahat bir şekilde savrulduğu bir yürüyüş şeklidir. Şımarık, taşkın ve ciddiyetsiz olmak negatif imaj oluşturur.
Dış görünüşe özen gösterilmeli
Kişi kurumundaki konumuna ve hedeflerine uygun giyinmeli. Her zaman bakımlı ve temiz görünmeli. Kendisini tamamlayan renklerde ve sitilde giyinmeye dikkat etmeli. Kıyafetlerini vücut yapısına uygun olacak şekilde seçmeli. Elbise, el ve tırnak temizliğine dikkat etmeli. Siyah gözlük takmamalı. Koyu renk takım elbise düzenin ve ciddiyetin, kısa paçalı pantolon ve boyasız ayakkabılar düzensizliğin göstergesidir.
Nezaket kurallarına uyulmalı
Bir grupla karşılaşıldığı zaman bazılarıyla kucaklaşıp bazılarına resmi bir tavır sergilemek olumsuz bir görüntü sergiler. Karşılaşılan her insan önemsenmeli ve kimse görmezlikten gelinmemelidir. İnsanlara ismiyle hitap etmek gerekir.
Olumlu imaj için empatik bağ kurmak şart. Ayrıca nezaket kuralları öğrenilmeli ve uygulanılmalı.
Hayal gücünüzden yararlanın
İçinde bulunduğu şartlardan hoşlanmayan kişinin yapması gerekenin, ‘o şartları ve durumları düşünmemek’ olduğunu söyleyen Yrd.Doç.Dr. Özkan, kişinin hayal gücüyle istemediği şeyleri istediği şeylere kaydırabilecek potansiyele sahip olduğunu belirtiyor.
Yrd.Doç.Dr. Zülfikar Özkan somut örnekle durumu şu şekilde açıklıyor:
“Mesela aynada kendi bedenine bakan ve formunu yitirmiş olduğundan nefret eden bir kimse şu şekilde düşünebilir: ‘Aynadaki görüntümün yerine, görünmeyen niyet ettiğim halimi koyuyorum.’ Bu şekilde istediği imajı zihninde canlandırabilir ve özgüvenini yükseltebilir.”