Bu Blogda Ara

7 Şubat 2018 Çarşamba

İZMİR BERGAMA (PERGAMON)

İzmir'in ilçesi Bergama, İzmir'e 107 Km, yüzölçümü 1573 km2,  nüfusu 102.000 kişidir.Antik metinlerde Pergamon ya da Pergamonos olarak geçen kentin adı, Anadolu’da çok eski dönemlerden beri bilinen mahalli bir dilden gelip ‘Kale’ veya ‘Müstahkem Mevkii’ anlamına gelmektedir. Kale Dağı’nın tepesindeki Antik Pergamon yerleşimi dışında Bakırçay Ovası’na dağılmış olan pek çok höyük bulunmaktadır. Bu höyüklerde yapılan araştırmalar ışığında kentin iskan tarihinin Eski Tunç Çağı’na (M.Ö. 3000) kadar gittiği anlaşılmıştır.
Pergamon, Kuzey Ege’de Kaikos (Bakırçay) Irmağı’nın doğu-batı yönünde uzandığı graben vadisinin kıyısında yer almaktadır. Kuzeyde Pindasos (Kozak), güneyde Asperdenon (Yund) Dağları ile çevrili olan kentin doğusunda Selinos, batısında ise Ketios çayı uzanmaktadır.
Akropolis: Akropol son derece dik bir tepe üzerinde kurulmuştur. Yaklaşık 300 m. yükseklikteki bu tepeye kıvrılarak tırmanan bir yoldan çıkılır. Akropol denilen şehir yerleşiminde dini, resmi, sosyal ve ticari binalar iç içe kendine özgü bir plan çerçevesi içinde   yerleşmiştir. İlk çağlardan bu yana iskan yeri olan tepenin üstünde Bergama Kral Sarayları yer alır. Beş adet sarnıç ile cephanelik de bu tepe üzerine yerleşmiştir. Binaların alt bölgesinde Athena Tapınağı vardır. Ayrıca Kütüphane ve Trajan tapınağı da bulunmaktadır. Bunlarında altındaki terasta Zeus sunağı özenle yerleştirilmiştir. Dünyadaki en dik tiyatrolardan birisi de burada yer almaktadır.. En alt kesimde ise Gymnasion ve Demeter Tapınağı bulunur.

Eski Bergama'nın en büyük yapısı, halkın Kızıl Avlu (Serapeion) olarak adlandırdığı kırmızı tuğla ile inşa edilmiş olan ve Mısır tanrılarına adanmış olan tapınaktır Bu tapınak bugün Bergama kentinin içinde kalmıştır.Tapınağın önünde tapınak ile aynı aks üzerinde avluya doğru çıkma yapan bir propylon ve gerisinde devasa bir tapınak kapısı yer almaktadır. Kapı ağır mermer sövelerle çevrili, kapı kanatları çok büyük ve muhtemelen bronz kaplamalı idi. Çok ağır olması her zaman açılıp kapanmasını mümkün kılmakta idi. Bu bakımdan kontrol sağlamak amacıyla kapı önünde demir parmaklıklardan oluşan ikinci bir kapı tertibatı yer almakta idi.
Tiyatronun üstündeki terasta inşa edilmiş olan Athena Tapınağı 6x10 m. sütunlu Dor düzeninde bir yapıdır. Tapınağın temellerinden yalnız bazı parçalar kalmış olmakla birlikte batı kanat kısmen 1.20 m. yüksekliğe değin korunmuştur. Tapınağın sütun ve   arşitrav parçaları halen Berlin Müzesindedir. Kentin en önemli tapınağının Tanrıça Athena' ya ait olması, İzmir, Milet, Eriythrai, Foça ve Assos'ta da görüldüğü gibi Batı Anadolu'nun yerleşmiş bir geleneğidir.
Bergama Tiyatrosu dik bir yamaç üzerine kurulmuş olup, Helenistik dönemin en güzel mimari eserlerindendir. Batı Anadolu'nun en dik tiyatrosu olan yapı 10.000 kişiliktir. Sahne kısmı Helenistik dönemde ahşap idi. Yalnızca oyun günleri kuruluyor sonra   yeniden kaldırılıyordu.PERGAMON kentinin bugünkü kalıntıları arasında Akrapolü, 200 bin kitaptan oluşan kütüphanesi, onbin kişilik tiyatrosu, sarayları, Trajan Tapınağı, Asklepion ve Serapis tapınakları ön plana çıkar. Bergama'daki İÖ IV. yy'da kurulan Asklepeion ise döneminin en önemli Tıp merkezi ve okulu durumundadır. Antik kentin önemli kalıntılarının bulunduğu Akropolis "Yukarı Kent" anlamına gelmektedir. Akropol tepesindeki yukarı kentte üç ayrı yerleşme vardır. Akropolün en yüksek ve korunaklı yerinde kral sarayları, tapınaklar ve su sarnıçları vardır ve burada kral ailesi ile birlikte kentin ileri gelenleri oturmuştur.