- 1.İnsanın doğuştan getirdiği ya da sonradan kazandığı birtakım tutum ve davranışların tümü.
- 2.Kişide huy olarak bilinen nitelik; iyi ve güzel olan nitelikler.
Felsefe açısından temel etik kavramları
- Özgürlük
Bireyin engellenmiş olmaması durumudur. Başka bir tanımda ise bireyi kısıtlayan iç ve dış etkilerin olmaması durumu özgürlük olarak tanımlanmıştır. Etik açısından özgürlük ise bireyin iyi ve kötüyü birbirinden ayırt edebilme yeteneğine sahip olmasıdır.
- İyi-kötü
Felsefe'de insanın ahlaki değeri olan davranışlarda bulunmasına iyi, ahlaki değeri olmayan davranışlarda bulunması ise kötü olarak nitelendirilmiştir.
- Sorumluluk
Felsefe'de kişinin kendi yetki alanlarına giren, üzerine görev olarak verilen değerleri yerine getirmesine denir.
- Erdem
Felsefe'ye göre iyi olan her şey erdemdir. İnsan iradesinin ahlaki açıdan iyiye yönelmesi de erdem olarak nitelendirilmiştir.
- Ahlaki eylem
Bireyin uyulması gereken genel ahlak kurallarına uygun davranışlar göstermesidir.
AHLAKSIZLIK
Ahlaksızlık, ahlaki yasaların, normların veya standartların ihlalidir. Ahlaksızlık normalde insanlara veya eylemlere uygulanır veya daha geniş anlamda gruplara, kurumsal organlara ve sanat eserlerine de uygulanabilir. Ahlaksızlık birçok toplumlarda suç ve günah olarak kabul edilmekdedir.
Ahlak doğru olan şeyleri ifade ettiğinden, ahlaksızlık çalmak, yalan söylemek ve öldürmek gibi yanlış şeylerle ilgilidir. Ancak bu tam olarak doğru değil ve karışık bir durumdur, çünkü bireylerin ahlaksızlık hakkında kendi düşünceleri vardır. Birçok insana göre öldürmenin ahlaksızlığın bir örneği olduğu kabul edilebilir, ancak bazı insanlar argo dil kullanmak gibi şeylerin ahlaksızlık olup olmadığına katılmıyor olabilir. Her ne kadar farklı dinlerin kendi ahlaksızlık fikirleri olsa da kelime her zaman yanlışlık ve saldırganlık ile ilişkilidir.
İnsanoğlunun içinde yaşadığı dünyayı ahlâk ve etik değerler düzenler, biçimlendirir. Objektif, normatif bir kavram olan etik değerleri; kanunlar, standartlar belirler. Subjektif, kişiye özel bir kavram olan ahlak, etiğin pratiğe yansıması olarak ifade edilebilir ki, kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten; ahlaki değerleri üzerinde yargılama yapmasını sağlayan vicdanını şekillendirir.
İlkeler söz konusu olduğunda etik kavramı kullanılırken, davranış söz konusu olduğunda ahlak kavramı kullanılır. Kısacası, bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları ahlak olarak ifade edilirken; çeşitli meslek kolları arasında taraflarının uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü olarak etik kavramı kullanılır. Dolayısıyla etiği, mal ve hizmet üretenlerin, kamu hizmeti yapanların, toplumsal düzeni sağlayanların dikkat etmesi gereken ilkeler olarak da ifade edebiliriz.
Hükümetler ve yöneticiler, iş normlarını ve ahlaki değerleri uygulamaya yansıtmak için öncü rolü oynamalıdırlar. Yöneticiler, özellikle üst düzey yöneticiler, kurumsallaşan iş ahlakı sayesinde ahlaki karar vermeyi teşvik edecek ve destekleyecek bir örgütsel ortamı yaratmak için birinci derecede sorumluluğa sahiptirler. Neticede iş ahlakının kurumsallaşmasıyla, ahlaki kavramların veya kuralların günlük eylemlere uygulanması ve entegrasyonu ifade edilmektedir.
Öyle Bir Sistem Kuralım ki, Kişilere, Gruplara Bağlı Olmadan, Hukuki Düzenlemelere Göre Kapsayıcı Bir Şekilde İşlesin. Sistemdeki Hataları, Eksiklikleri Birileri Darbe Gerekçesi, Kader Meselesi Olarak Kullanmasın. Sistem Kendini Bağımsız Düzenleyici ve Denetleyici Kurumları Aracılığıyla Kontrol Etsin ki, Atalarımızın, Şehitlerimizin Kemikleri Sızlamasın…