Bu Blogda Ara

4 Ocak 2017 Çarşamba

BAŞARININ ÖDÜLÜ


BANA ATATÜRK'Ü ANLATTILAR
Hıfzı Topuz ağabeyimiz, 1950’lerde, Atatürk’ü yakından tanıyan kişilerle yaptığı röportajları “Bana Atatürk’ü Anlattılar” adlı kitapta toplamıştır.
Bu kitaptaki etkileyici anlatımlardan biri de Ekrem Rize’ye ait. Yüzbaşı Ekrem Rize, Kurtuluş Savaşı sonrası bazı komutanlara kızarak istifaya kalkışır. Atatürk’e ulaşarak bu niyetini anlatır. Atatürk ona kendi yaşamından örnekler verir:
“Erkanı Harbiye Mektebi’nde muallimler beni sevmez, arkadaşlarım hiç sevmezdi... Az daha beni mektepten kovacaklardı. Fakat nasılsa yakayı kurtardım.”“...Sonra Selanik’te staj için bir tabura gittim. Orada da öyle. Bütün tabur subayları ‘Bu ukala kimdir nedir?’ diyorlardı. Çünkü kendimi Napolyon gibi görüyordum. Bakıyordum ben herkesten iyi düşünüyorum... Fakat sonunda anladım ki bunların cehaletini yüzlerine vurmamak lazım...”

Mustafa Kemal, Trablus’ta üst komutanların acizliğine rağmen başarı kazanır... Ertesinde geri hatlara gönderirler. “Anafartalar’da durum sıkıştı. Oraya koştuk. Parlak bir başarı elde ettik. Bu büyük başarıdan sonra ne yaptılar biliyor musun? Beni hiçbir göreve tayin etmediler. Terfi vermediler. Açıkta kaldım.”
“Bu defa dediler ki Van - Muş’a... Orada ne var? Mağlup olmuş döküntü bir fırka... Sen bunun kolordu kumandanısın, dediler. Tahammül. Oraya gittik. Durumu düzelttik. Derken bu kez de beni Medine’ye yolladılar...”
Atatürk bu zorlukları hep sabrederek aştığını anlatır. Ve der ki:“Çoğu zaman etrafımızda bulunanlar hem cahil oluyor hem de ihtiraslı. Bunlar aslında hiçbir şey yapmayı beceremedikleri halde kendilerini beğenirler ve hırslıdırlar...”
Ülkemizin huyudur... Başarı hep inkar edilir. Yetenekli adam her adımda çelmelenir... Gençlere düşen doğru bildikleri yolda yürümek, vasatlığa teslim olmamaktır...