Bu Blogda Ara

16 Ocak 2010 Cumartesi

DEĞİŞİK BİR FİKİR HERŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR


Rekabet yoğun, yaman… Bana bir fikir el aman! Satış, karlılık, maaş arttırmak için yeni satış, müşteri, pazar ve fırsat arayışındasınız. Ekiplerinizden, ajansınızdan, hatta müşterilerinizden, üniversite öğrendilerinden, gençlerden, yarışmalardan, kısacası her yerden yeni fikirler çıkması için bir sürü şey deniyorsunuz…

Toplantılar, kampanyalar, arama-tarama çalışmaları yapıyor, etkinlikler düzenliyorsunuz.

Hatta ofisin, web sitenizin her yerine öneri yapılmasını isteyen, teşvik eden afişler, duyurular asıp, bloglar kuruyor, sosyal medyayı kullanıyorsunuz. Internet dışında erişimi sağlamak için sağa sola öneri kutuları da koyduruyorsunuz.

Heyecanla her gün işe yarar fikir, buluş çıkmasını umuyor, bekliyorsunuz.
Gelen; ’acaip bir icadım var!’ tadında paylaşıma bazan gülüyor, bazen kızıyorsunuz.
Pek çoğuna; ‘Ne saçma! Bu da olur mu, yuh artık!’ diyorsunuz.

Bir gün gözünüze biraz tuhaf bir fikir çarpıyor;
“Yeni tanıtım broşürlerimizi tuvaletlerdeki lavabo tezgahlarına koyalım.”
Hemen aklınızdan geçeni bir kenara yazın ve devam edin;
İlk tepkiniz şunlar gibi mi olur?

1. Şaka ya da protesto der, güler ya da kızar geçersiniz
2. Ciddiye alır, ama fikir sahibinin biraz çatlak olduğunu düşünürsünüz
3. Yeni broşürlerin etkisiz olduğunu düşünürsünüz
4. Fikrin ciddi ve değerli olduğunu düşünürsünüz

Böyle sıra dışı fikirler ortaya atıldığında, genellikle mantık hemen devreye girer ve
büyük fırsatlara açılan kapıları görmemizi engeller!

Normal olarak, çoğu kişi tuvalet lavabolarını makul bir tanıtım yeri olarak görmez.
Hedef kitlenin ilgisini çok çabuk çekebilecek bu reklam fikrine burun kıvırıyorsanız,
mantığınızın kurbanı oluyorsunuz demektir!

Çünkü; Amerikalı bir girişimci bu fikirden çıkarak, yeni bir reklam mecrası yarattı, uçak ve işyerlerindeki tuvaletlere koyduğu reklam alanlarını kiraya vererek milyonlarca dolar kazandı bile...

Tuvalet lavabosuna bırakılan satış broşürlerinin iyi tepkiler almasından sonra, hızla yayılan sıra dışı yöntem, fikir sahibini zengin etti, reklam verenlerin satışlarını arttırdı. Şimdilerde büyük alış veriş merkezlerinde ihtiyacınızı giderirken okuduğunuz, tuvalet kapılarının arkasındaki ilanlar, hatta ekranlar bu fikrin türevleri...

Çoğumuz; daha yaratıcı ve kazançlı fikirler için kıvılcımlanan fikirleri anında söndüren mantığımızın kurbanı oluyoruz.

Genellikle, pek çok güzel fikir, üzerinde derinlemesine düşünülmeden, ilk akla gelen, alışkanlıkları, kültürel değerleri zorlayan ya da olumsuz yanları düşünülerek, neden, nasıl işe yaramayacağının ispatına girişilerek yok ediliyor!..

Mantıktan paçayı kurtarabilmiş bazı sıra dışı fikirler;

1-1800’lerin sonlarında, Kellogg kardeşler tesadüfen yeni bir soğuk tahıl ürünü buldular. O zamana kadar kahvaltılık tahıllı gıdalar sıcak yendiği için çoğu pazarlamacı bu yeni ürünün fiyasko olacağını düşündü ve “at yiyeceğine’’ benzetti. Kellogg kardeşler “cornflakes” adını verdikleri ürünle ilerlediler. Sonrasını biliyorsunuz...

2-İki ortağıyla babasının küçük mobilya mağazasını devralan Bill Cornie diye bir Amerikalı, ufak şirketini uyguladığı “Çılgın Gece Yarısı İndirimi” ile Kuzey Amerika’daki en büyük mobilya mağazası zincirlerinden biri haline getirdi. En başta ortaklarının itiraz ettiği yöntemle, Bill Cornie’nin bir gecede yaptığı satış, babasının bir sene boyunca yaptığı satıştan daha fazlaydı. Çılgın Gece Yarısı İndirimi, Brick mağazalarının hızlı büyümesindeki en büyük sıçramayı yarattı...

3- Art Fry 1974 yılında, bir koroda şarkı söylüyor, aynı zamanda 3M’de çalışıyordu. Şarkı söylerken sözlerin yazılı olduğu küçük kağıtlar sürekli düştüğü için Fry, ofiste arkası yapışkanlı kağıtlar hazırladı ve onları kullandı. Ardından 3M, bu yarısı yapışan kağıtları pazarlanabilir hale getirip satmak istedi. Distribütörler fikrin aptalca olduğunu düşünerek, yüz vermedi. Piyasa araştırmaları da pek iyimser çıkmadı, ancak 3M şirketi bunları dikkate almadı ve ürünün geliştirilmesi için çok çaba harcadı. Ürünün örnekleri deneme ve tanıtma amaçlı olarak büyük şirketlerin sekreterliklerine yollandı, büyük ilgi gördü. 1980’de piyasaya sürülen Post-it ve 3M için fazla şey söylemeye gerek yok...

En başta aileniz olmak üzere, arkadaşlarınızdan, meslektaşlarınızdan “asla işe yaramaz, saçma, olmaz, imkansız vs!” gibi yorumlar alıyorsanız, dikkatli olun, mantıktan paçayı kurtarmaya sıra dışı olmaya, geleceğe bakın!..

Radikal önerilerle gelen, çoğu başarılı girişimci arasına katılma ihtimaliniz yüksek demektir.