Bu Blogda Ara

16 Ocak 2010 Cumartesi

HAYATINIZI RENKLENDİRİN



İlişkiler

1. Düzenli ve tutkulu bir ilişki yürütmenin en iyi yolu dönem dönem hiçbir şey yapmamaktır. Kimse birbirine acı vermeden, biraz ilişkiden uzaklaşın.

2. Uzmanların "paradoksal problem çözümü" adını verdiği yöntemi uygulayın. Örneğin, cinsel sorunlarınızı gidip bir danışmanla görüşmek yerine önce yatağınızın yerini değiştirin.

3. Evli çiftler konusunda uzman John Gottman'a kulak verin. Araştırmasına katılan çiftlerden hangilerinin
üç yıl içinde boşanacağını yüzde 94'lük doğruluk payıyla bilen Gottman'a göre, kadınlar kocalarının söylediği sözlere
15 dakikalık periyotlar içinde dört ya da beş kez sinirleniyorsa, bu çiftin en geç dört yıl içinde boşanacağı anlamına geliyor.


4. Yine Gottman'a göre, eğer sevgilinizle tartışarak geçirdiğiniz vakit, onunla sorunsuz, mutlu geçirdiğiniz vaktin sadece yedide biri kadar ise, ilişkiniz iyi gidiyor demektir. Eğer sorunlarınızın yüzde altmışı "çözülemez" türdense meraklanmayın, normalsiniz.

Kültür

5. Televizyonunuzu atın! Saçma gelebilir ama eğer ömrünüzün bir yılını televizyondan uzak geçirirseniz, kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. Böylece sinemaya, tiyatroya gitmek için de bol vakit bulabilirsiniz.

6. Hayatta olup bitenleri takip etmek için dünyanın dört bir yanında çıkan gazeteleri, dergileri İnternetten okuyun.

7. En az beş tane caz albümü alın. İste size küçük öneriler: Miler Davis'in "Kine of Blum," John Coltrane'in "A Lome Suareme" ya da Duke Ellington'in bir albümü.

8. Bestseller'lardan nefret etseniz de, en kısa zamanda Tolkien ile tanışın. "Yüzüklerin Efendisi" filmi geldiğinde, en azından bu konuda söyleyecek sözünüz olur.

İş

9. Kariyer seçiminizi yaparken "kapasite"niz kadar sizin için "uygun" olup olmadığını göz önünde bulundurun. En önemli
on kişisel özelliğinizin listesini yapın ve sizin için neyin önemli olduğuna karar verin.


10. Zeki bir çalışkan olun. Önemli olan nasıl "çok çalıştığınız" değil, nasıl "çalıştığınız"dır. Temel ipucu: Her ne kadar güç patronunuzda olsa da, ofisteki diğer çalışanları da etkilemeye çalısın.

11. Değişikliklerden korkmayın. İş yaşamındaki değişiklikler bir dönem her şeyin yerli yerine oturması için kendinize vakit tanımanız anlamına gelir.

12. "Esnek" olun. Günümüz iş dünyası çok yönlü hizmet verebilen, birçok konuda uzmanlaşmış elemana ihtiyaç duyuyor.

Oyun

13. Arada bir de olsa spontane davranın. Eğer bir ünlüye çok uzun zamandır hayransanız, hemen ona bir e-mail gönderin. Hoşlandığınız kişiyi ilk gördüğünüz anda ona duygularınızdan bahsedin. İçinizden mırıldandığınız şarkıyı yüksek sesle söylemeye başlayın.

14. Güzel bir şey yapın. Zahmetli ama lezzetli bir yemek, sevdiğiniz biri için bir kartpostal, kişisel İnternet sitesi...
Bunlar kendinizi iyi hissettirecektir.


15. Tutkularınızı paylaşabileceğiniz insanlar bulun. Beraber saatlerce bilgisayar oyunu oynayacağınız, spor yapacağınız, satranç oynayacağınız birileri hayatınızı renklendirecektir.

Sağlık

16. Gülün. Gülmek sadece stresinizi yenmenizi sağlamakla kalmaz, kalbinizi de korur. Amerikalı ilim adamları çok gülen insanların kalp hastalıklarına karşı daha dayanıklı olduğunu söylüyor.

17. Sigarayı bırakın. Herhangi bir sağlık sorunundan muzdaripseniz, öncelikle yapmanız gereken yine sigarayı bırakmaktır. Kararlı olun.

18. Yanınızda her zaman aspirin bulundurun. Sadece baş ağrısını geçirmez, zamanı gelince hayatınızı da kurtarır. İngiliz Kalp Vakfı’nın Araştırmasına göre, kalp krizi geçiren birine verilen aspirin ölüm riskini büyük ölçüde azaltıyor.

19 Korunun. Cinsel ilişki yoluyla bulaşan hastalıklar gün geçtikçe artıyor.

Mutluluk

20. Yeni yılda olumlu düşünme gücünüzü devreye sokun. Her gün, sizi neyin rahatsız ettiğini düşünün ve o konuda çözüm üretmeye çalısın.

21. Üstünüzdeki giysiye şöyle bir bakın: Çevrenize nasıl bir mesaj veriyorsunuz? Giysilerinizde ne kadar açık renkler tercih ederseniz başkalarının enerjisini de o kadar itersiniz. Bu yüzden doktorlar beyaz giyer. Koyu renkleri tercih ederseniz, daha fazla enerji çekersiniz üstünüze ve otoriter bir havanız olur; bu yüzden polis üniformaları koyu renktir. Toplum içindeki konumunuza uygun renkte elbiseler giyin; aralara ruhunuzu ortaya çıkaracak renkler katmaktan çekinmeyin.

22. Kalp egzersizi yapın: İnsanları sevin!

23. Bütün konsantrasyonunuzu beyninizin merkezine, yani gözlerinizin tam ortasına yoğunlaştırın: Ruhun gerçek yuvasına. Bu egzersiz yoga felsefesine göre ruhsal ölümsüzlük anlamına gelen, "üçüncü öz"ünümü açacak.

Beslenme

24. Kalori hesaplarını bir kenara bırakın. Eğer kilonuzun fazla olduğuna inanıyorsanız, aşırıya kaçtığınız noktalarda kendinizi tutmaya çalısın.

25. Bir meyve sıkma makinesi alın ve uzmanlara kulak vererek haftada üç kez "kullanın!"

26. Saat başı bir bardak su için. Bu sık sık tuvalete gitme ihtiyacına yol açacak olsa da, yarım litre su enerjinize yüzde 20 enerji katar.

27. Bu seneyi "iyi uyuma yılı" seçin: Gün ortasından sonra kafeinli içeceklerden uzak durun, alkol almayın, bedeniniz iflas etmeden yatağa girin.

Zayıflama

28. Spor yaparken bulunduğunuz ortamın aromalı olmasına özen gösterin. Şaka değil; New York'ta yapılan bir araştırmaya göre, spor yaptığınız ortam nane kokuyorsa enerjiniz artıyor ve daha az zorlanıyorsunuz.

29 "48 saat kuralı"nı aklınızdan çıkarmayın. Her gün spor yapmak çok da doğru değil bazı uzmanlara göre. Ama eğer her spor seansı arasında 48 saatten fazla vakit bırakırsanız da zorlanma ihtimaliniz var.

30. Egzersiz yapmak istiyorsanız, açık havayı tercih edin diyor uzmanlar. Amerikan Egzersiz Merkezi (ACE) bu yılın en büyük spor trendinin açık havada verilecek egzersiz dersleri olacağını açıkladı.

Para

31. Ailenizi "finans gurksu" olarak görmeyin. Son araştırmalar, insanların yüzde 40'ının parayla ilgili sorunu olduğunda ailelerine danıştığını ortaya çıkardı. Ama uzmanlar bu yaklaşımın yanlış olduğu görüsünde; tabii eğer 20 yıl öncesinin önerilerini dinleme arzusunda değilseniz.

32. Eğer para konusunda eşinizle ortak hareket ediyorsanız, görüşmelere mutlaka birlikte gidin. Çünkü kadınlar can alıcı sorular sorma konusunda erkeklerden daha yetenekli.

33. İyi para kazanmak istiyorsanız, kariyerinizi seçerken özen gösterin. Warwick Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırmaya göre hukuk ve politika eğitimi görenler ziraat fakültelerinden mezun olanlardan yüzde 50 daha az kazanıyor.

Hiçbir şey için "BENİMDİR" deme! Sadece deki: "YANIMDADIR!"
Çünkü ne "ALTIN" ne "TOPRAK" ne "YAŞAM" ne "ÖLÜM" ne "SEVGİLİ" ne de "KEDER" daima SENİN KALMAZ!!!

DEĞİŞİK BİR FİKİR HERŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR


Rekabet yoğun, yaman… Bana bir fikir el aman! Satış, karlılık, maaş arttırmak için yeni satış, müşteri, pazar ve fırsat arayışındasınız. Ekiplerinizden, ajansınızdan, hatta müşterilerinizden, üniversite öğrendilerinden, gençlerden, yarışmalardan, kısacası her yerden yeni fikirler çıkması için bir sürü şey deniyorsunuz…

Toplantılar, kampanyalar, arama-tarama çalışmaları yapıyor, etkinlikler düzenliyorsunuz.

Hatta ofisin, web sitenizin her yerine öneri yapılmasını isteyen, teşvik eden afişler, duyurular asıp, bloglar kuruyor, sosyal medyayı kullanıyorsunuz. Internet dışında erişimi sağlamak için sağa sola öneri kutuları da koyduruyorsunuz.

Heyecanla her gün işe yarar fikir, buluş çıkmasını umuyor, bekliyorsunuz.
Gelen; ’acaip bir icadım var!’ tadında paylaşıma bazan gülüyor, bazen kızıyorsunuz.
Pek çoğuna; ‘Ne saçma! Bu da olur mu, yuh artık!’ diyorsunuz.

Bir gün gözünüze biraz tuhaf bir fikir çarpıyor;
“Yeni tanıtım broşürlerimizi tuvaletlerdeki lavabo tezgahlarına koyalım.”
Hemen aklınızdan geçeni bir kenara yazın ve devam edin;
İlk tepkiniz şunlar gibi mi olur?

1. Şaka ya da protesto der, güler ya da kızar geçersiniz
2. Ciddiye alır, ama fikir sahibinin biraz çatlak olduğunu düşünürsünüz
3. Yeni broşürlerin etkisiz olduğunu düşünürsünüz
4. Fikrin ciddi ve değerli olduğunu düşünürsünüz

Böyle sıra dışı fikirler ortaya atıldığında, genellikle mantık hemen devreye girer ve
büyük fırsatlara açılan kapıları görmemizi engeller!

Normal olarak, çoğu kişi tuvalet lavabolarını makul bir tanıtım yeri olarak görmez.
Hedef kitlenin ilgisini çok çabuk çekebilecek bu reklam fikrine burun kıvırıyorsanız,
mantığınızın kurbanı oluyorsunuz demektir!

Çünkü; Amerikalı bir girişimci bu fikirden çıkarak, yeni bir reklam mecrası yarattı, uçak ve işyerlerindeki tuvaletlere koyduğu reklam alanlarını kiraya vererek milyonlarca dolar kazandı bile...

Tuvalet lavabosuna bırakılan satış broşürlerinin iyi tepkiler almasından sonra, hızla yayılan sıra dışı yöntem, fikir sahibini zengin etti, reklam verenlerin satışlarını arttırdı. Şimdilerde büyük alış veriş merkezlerinde ihtiyacınızı giderirken okuduğunuz, tuvalet kapılarının arkasındaki ilanlar, hatta ekranlar bu fikrin türevleri...

Çoğumuz; daha yaratıcı ve kazançlı fikirler için kıvılcımlanan fikirleri anında söndüren mantığımızın kurbanı oluyoruz.

Genellikle, pek çok güzel fikir, üzerinde derinlemesine düşünülmeden, ilk akla gelen, alışkanlıkları, kültürel değerleri zorlayan ya da olumsuz yanları düşünülerek, neden, nasıl işe yaramayacağının ispatına girişilerek yok ediliyor!..

Mantıktan paçayı kurtarabilmiş bazı sıra dışı fikirler;

1-1800’lerin sonlarında, Kellogg kardeşler tesadüfen yeni bir soğuk tahıl ürünü buldular. O zamana kadar kahvaltılık tahıllı gıdalar sıcak yendiği için çoğu pazarlamacı bu yeni ürünün fiyasko olacağını düşündü ve “at yiyeceğine’’ benzetti. Kellogg kardeşler “cornflakes” adını verdikleri ürünle ilerlediler. Sonrasını biliyorsunuz...

2-İki ortağıyla babasının küçük mobilya mağazasını devralan Bill Cornie diye bir Amerikalı, ufak şirketini uyguladığı “Çılgın Gece Yarısı İndirimi” ile Kuzey Amerika’daki en büyük mobilya mağazası zincirlerinden biri haline getirdi. En başta ortaklarının itiraz ettiği yöntemle, Bill Cornie’nin bir gecede yaptığı satış, babasının bir sene boyunca yaptığı satıştan daha fazlaydı. Çılgın Gece Yarısı İndirimi, Brick mağazalarının hızlı büyümesindeki en büyük sıçramayı yarattı...

3- Art Fry 1974 yılında, bir koroda şarkı söylüyor, aynı zamanda 3M’de çalışıyordu. Şarkı söylerken sözlerin yazılı olduğu küçük kağıtlar sürekli düştüğü için Fry, ofiste arkası yapışkanlı kağıtlar hazırladı ve onları kullandı. Ardından 3M, bu yarısı yapışan kağıtları pazarlanabilir hale getirip satmak istedi. Distribütörler fikrin aptalca olduğunu düşünerek, yüz vermedi. Piyasa araştırmaları da pek iyimser çıkmadı, ancak 3M şirketi bunları dikkate almadı ve ürünün geliştirilmesi için çok çaba harcadı. Ürünün örnekleri deneme ve tanıtma amaçlı olarak büyük şirketlerin sekreterliklerine yollandı, büyük ilgi gördü. 1980’de piyasaya sürülen Post-it ve 3M için fazla şey söylemeye gerek yok...

En başta aileniz olmak üzere, arkadaşlarınızdan, meslektaşlarınızdan “asla işe yaramaz, saçma, olmaz, imkansız vs!” gibi yorumlar alıyorsanız, dikkatli olun, mantıktan paçayı kurtarmaya sıra dışı olmaya, geleceğe bakın!..

Radikal önerilerle gelen, çoğu başarılı girişimci arasına katılma ihtimaliniz yüksek demektir.

7 Ocak 2010 Perşembe

ÇÖZÜME ODAKLANIN



Problemlere Odaklanmak İle Çözümlere Odaklanmak Arasındaki Fark;

Durum # 1: NASA uzaya astronot gonderdiginde tükenmez kalemlerin yer çekimi olmayan ortamda çalışmadığını fark etti (yer çekimi olmadığı için mürekkep kağıdın üzerine akmıyordu).

Çözüm # 1: Bu problemin çözümü NASA'ya ilave 12 milyon dolara maloldu. Öyle bir tukenmez kalem ürettiler ki bu kalem yer çekimsiz ortamda, yukarı yönde, suyun altında ve sıfırın altından 300 C'ye kadar olan sıcaklıklarda yazı yazmaya olanak sağlıyordu.

Çözüm # 2: Peki Ruslar ne yaptı...??   Kurşun kalem kullandılar. :))

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Durum # 2: Japon yönetim sistemindeki en hatırda kalır çalışmalardan bir tanesi Japonya'daki en büyük kozmetik firmalarından birinde yaşanan boş sabun kutusu problemidir. Müşterilerden birisi firmaya, aldığı sabun kutusunun boş oldugu konusunda şikayette bulunmuştur.

Yetkililer hemen, üretilip paketlenen sabun kutularını sevkiyat birimine gönderen hattı izole ettiler.Bu sırada bir şekilde bir sabun kutusunun hattan içi boş şekilde geçtiği tespit edildi .Yönetim, mühendislerine problemi çözmesi için talimat verdi.

Çözüm # 1: Mühendisler iki kişi tarafından kullanılan yüksek çözünürlükte bir X-ışını cihazı tasarlamak için ciddi uğraş verdiler. Bu sayede hattan geçen bütün sabun kutuları izlenebilecek ve boş olmadıklarından emin olunacaktı.

Çözüm # 2: Küçük bir şirketteki sıradan bir işçi aynı problemle karşılaştığında, X-ışını gibi karmaşık şeylerle uğraşmadı, onun yerine farklı bir yol buldu. Güçlü endüstriyel bir elektrikli vantilatorü hatta doğru yoneltti. Vantilatörü açtığı anda dolu olan kutular hattan geçerken boş olanlar hattın dışına doğru savruldu...

Buradan çıkarılacak ders;

* Her zaman çözüme odaklanın.

* Her zaman basit çözümler arayın

* Problemleri çözmek için mümkün olan en basit çözümü tasarlayın