Bu Blogda Ara

13 Ekim 2011 Perşembe

MUTLULUK ÇOK MU ZOR ?


Normal yaşam koşulları içinde düşünüldüğünde, yetişkin insanın kendi mutluluğundan sorumlu olmasını beklersiniz.

Aslında iyice incelenip irdelendiğinde mutluluğun kişinin kendine, ilişkilerine, topluma, evrene, yaşamına anlam verişinin bir yansıması olduğunu görürüz.

Anlam verişin yansıması ne demek?… Kendi varoluşunu anlamlı görme veya görmeme ne demek?. Bana göre Shakespeare özetlemiş; “var olmak veya olmamak.”

Dış koşullar ne olursa olsun, kendi varoluşunu anlamlı bir bütün olarak gören insan mutludur. Bu bizi kişisel bütünlük olgusuna getiriyor; doğal olarak. Yani, kişisel bütünlükten yoksun olan kişinin mutlu olması olanaksızdır. Daha büyük ev, daha lüks araba, daha konforlu bir yaşam gibi dış koşulları iyileştirerek daha mutlu olacağını sanan kişi, bunları elde etmek için kişisel bütünlüğünden taviz verdiğinde, kendi varoluşunu anlamlı görme konusunda fakirleşmektedir.

Ve dış koşullar iyileşirken kendine olan saygısını ve mutluluğunu kaybetmektedir.

Evet, mutluluk kişinin anlam verişinin içinde gizlidir; anlam verme sürecinin temelinde de kişinin bütünlüğü yatar.

İnsan kendi kişisel bütünlüğünden sorumludur.

Her insan kişisel bütünlükten ne zaman ve ne kadar yoksun davrandığını sezgisel olarak bilir. Kimi insan için bu sezgi çok önemlidir; kimi insan ise kaale alınmaya değmez.

*Kişisel Bütünlüğüm Denetimim Altında

Denetimimiz altında olan ve denetimimiz altında olmayan şeylerin farkına varmak kişinin olgunlaşmasında önemli bir adımdır. Mutluluk için en önemli kaynak olan kişisel bütünlük kesinlikle kişinin denetimi altındadır.

Yaşamımda denetimim altında olanlardan sorumluluk alırım ve onlarla ilgili olarak elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışırım. En iyisini yapmaya çabalamak, bu çabanın sonucunda alınan sonuç ne olursa olsun, olgun insan için mutluluk kaynağıdır. En iyisini yapmaya çabalamak kişisel bütünlüğün ve bu nedenle de başarının ve mutluluğun kaynağıdır. En iyisini yapmaya çalışırken öğrenmeye açık olurum, öğrendikçe olgunlaşırım, olgunlaştıkça daha gerçekçi olarak yaşamın anlamının benim kişisel bütünlük içinde en iyisini yapma niyetimde gizli olduğunu görürüm.

*Mutluluğun Kaynağını Dışımda Bekleyince

“Evliliğimde her şey istediğim gibi giderse ben mutlu olurum,” diyen kişinin evliliğinde mutlu olması olanaksızdır; çünkü mutluluğunu kendi dışında yer alacak olaylara ve süreçlere bağlıyor. Bu, “Güneşli havada, 24 derece ısıda, nem düşük ve 300 metre yükseklikte mutlu olurum,” demeye benziyor. Bu kişi ancak çok kısıtlı zamanlarda kısa süre mutlu olacaktır. Yerin yüksekliğini seçebilirsin ama havanın güneşli olmasını, ısısını, nemini denetlemen olanaksızdır.

Böyle bir beklenti içinde olan kişi kendini doğadan kopararak sahte bir dünya yaratmaya doğu gider; o dünyada, alış veriş merkezlerinde olduğu gibi ışık, ısı, nem sürekli denetlenir ve kişi bu yapma dünyada mutlu olmaya çalışır.

Birçok evlilikler, eşlerin birbirlerini sürekli denetleme istemi nedeniyle, alış veriş merkezlerindeki gibi yapaysallaşmıştır. Eşlerin kendi özgün kişiliklerini kaybettikleri bu yapay dünyada, yapay kişilikler yapay mutluluklar arayışı içindedir.

“Hayatımda her şey istediğim gibi giderse mutlu olurum,” yaklaşımı mutluluğun kaynağını dışarıda arama tutumunu yansıtır. Olgun ve gerçekçi bir kişinin tutumu değildir. Çünkü yaşamımızda da denetleyebildiğimiz şeylerin sayısı gerçekten çok azdır. “İş yaşamımda her şey yolunda giderse mutlu olurum,” diyen kişi de aynı yolun yolcusudur.

*Mutluluğun Kaynağını İçimde Bulmak

“Evliliğimde her şeyin istediğim gibi gitmesi için elimden gelenin en iyisini yapacağım,” diyen kişinin evliliğinde mutlu olması için bir tek koşul vardır; o da, elinden gelenin en iyisini yapma niyeti içinde olması ve çabalamasıdır. İçinde bulunulan koşullar içinde elden gelenin en iyisini yapmaya niyetlenmek ve gayret etmek kişinin kişisel bütünlüğünden, yani iç dünyasından, kaynaklanır. Bu kişi mutluluğunu kendi dışında yer alacak olaylara ve süreçlere bağlamamış olur; niyetinin saflığı onun mutluluk kaynağıdır.

“İş yaşamımda her şeyin yolunda gitmesi içinde elimden gelenin en iyisini yapacağım,” diyen kişi de, işler nasıl giderse gitsin, niyetinin saflığı içinde, elinden gelenin en iyisini yaptığı sürece, mutludur.

Bazı okurlarım, “İş zarar ettiği halde mi?” diye akıllarından bir soru geçiriyor olabilirler.

Evet, iş zarar ettiği halde bu kişi mutludur. Bir tek koşul var: bu kişinin kişisel bütünlük içinde olması. İşi iyi gidince mutlu olan ve işi kötü gidince mutsuz olan, “niyetinin saflığı içinde elinden gelenin en iyisini yapmaya çabalayarak kişisel bütünlük içinde yaşamanın” gerçek mutluluk olduğunu bilmeyen henüz olgunlaşmamış kişidir.

“Hayatımda her şey istediğim gibi giderse mutlu olurum,” yaklaşımı gerçekçi ve olgun bir yaklaşım değildir. Gerçekçi olmayan her tutum gibi, bu tutum da, kişinin yaşamında önemli sorunlar yaratacaktır.

Yaşamdaki her şeyi denetim altında tutmaya çalışmak olanaksızı olanaklı kılmak çabasıdır; böyle bir çaba kişiyi nevrotik yapar. Nevrotik kişi kaygılar denizinde yüzerken mutlu olması olanaksızdır.

*Bana Göre Mutluluk

Mutluluk konusunu irdelemeye son vermeden önce kendimce birkaç büyük laf etmek istiyorum.

Mutlu olmayı başarmak demek, kişisel bütünlük içinde yaşamayı başarmak demektir.

Kişisel bütünlük içinde yaşamayı başarmak demek, insan olmayı başarmak demektir.

Mutlu olmak konusunu tartışmak, insan olmak konusunu tartışmak anlamına gelir.

İnsanın doğası kendini gerçekleştirme yönünde programlanmıştır ve kendini gerçekleştiren insan ise mutlu olmaya mahkumdur.

HAYALLERİNİZİN PEŞİNDEN GİDİN...

Şu anda en iyisiniz, ama gelecekte daha da iyi olacaksınız.


Bazen izlediğimiz yollar uzun ve zorlu olabilir, fakat unutmayın: böyle yollar, sonunda daima en güzel manzaralar olan yollardır.

Tabii ki önünüze engeller çıkacak: bunlara nasıl tepki verdiğiniz, kim olduğunuzu - içinizdeki sizi- ve kim olacağınızı belirler.

Adım adım çabalayarak, hedeflerinize ulaşma şansınızı artırın. Yapabileceğiniz en iyi şey, sizden istenen her şeyi yapmaktır.

Unutmayın, kendi mucizelerinizi yaratabilirsiniz.

Kapınızı çalan fırsatların bir nedeni var, değerlendirmeniz için oradalar.

Her zaman kazanmak zorunda değilsiniz, kazanmak için ne yapmanız gerektiğini bilmelisiniz.

Daha güzel bir hayata açılan kapının anahtarını bulmak size bağlı.

Unutmayın, daha fazla zorluk, sizi zorlukları nasıl aşacağınız gerçeğine daha da yakınlaştırır ve bunun ötesini götürür.

Endişelenmeyin.

Zorluklarla karşılaşın.

Hayallerinize uzanın ve onları daha yakına, kalbinizin daha yakınına getirin.

"Keşkelerden" kurtulun ve doğru olanı yapmak için ne gerekiyorsa onlarla yolunuza devam edin.

Önem verdiğiniz tüm kişilerin şükranlarıyla, hayattan istediğinizin peşinden gidin. Ve dileklerinizi gerçekleştirmenin gerçekten nasıl bir şey olduğunu keşfedin.

İNANMAK BAŞARMANIN YARISIDIR !
YETERKİ KENDİMİZE OLAN ÖZGÜVENİMİZ TAM OLSUN.....

9 Ekim 2011 Pazar

İNTERNETİ VERİMLİ KULLANIN

1-Web sitesi : Eğer internet üzerinden işinizi duyurmak istiyorsanız ilk yapmanız gereken bir web sitesine sahip olmak.Web sitesi yaptırmaya karar verdiğiniz an ise eski model kartvizit tabir edilen sitelerden uzak durmanız gerekiyor. Yeni nesil blog-web tarzı olan siteler artık Google sıralamalarında daha değerli ve bu sitelerin yönetim panellerini kullanmanız mümkün. Kısaca web sitenizi bir kerelik değil sürekli güncellenebilen bir formatta yaptırırsanız haftada en az 3 kere de işiniz hakkında içerik girerseniz rakiplerinize büyük oranda fark atabilirsiniz.


2-Sosyal medya : Sosyal medya internette pazarlamaya yeni bir bakış açısı getirdi. Xing, Facebook, Linkedin, Twitter ve Friendfeed gibi sosyal medya sitelerinde hem işinizi tanıtabilir hemde arkadaş çevrenizi genişletebilirsiniz. Unutmayın hemen hemen her sektörün bir şekilde birbirlerine işi düşüyor ve ilk önce tanıdıklarını seçiyor. Sosyal medyanın etkili olmasının nedeni ise sizi görmeseler bile yazışmalarınızdan dolayı bir güven ortamı meydana çıkıyor ve bu size iş olarak yansıyor.

3-İlan siteleri : Sahibinden.com, Gittigidiyor.com ve ilan.mynet.com gibi sitelerde ürün ve hizmetlerinizi tanıtabilir veya buralarda dükkanlar kiralayabilirsiniz. Ayrıca bu sitelerin reklam bölümlerini de etkili bir şekilde kullanabilirsiniz. Çok ziyaret edilen bu sitelerden faydalanmamanız sizin zararına olacaktır.

4-Reklam verin : Bu konuda ülkemizde Google Adwords en etkili yöntemlerden birini sunuyor ve reklamınız size iş olarak geri dönüyor.Ancak adwords uzmanlarından yardım almanız maliyetlerinizi düşürmeye yardımcı olacaktır. Diğer reklam yayıncıları olan Facebook, Adnet ve Reklamstore gibi servisleride kullanmanız mümkün. Birde hedef kitlenize uygun olan sitelerede reklam verebilirsiniz. Bu tarz sitelerde aylık reklam vermek diğer kanallardan daha uyguna gelebilir.

5-Üye mail listeleri : Web sitenizi yaptırırken ziyaret edenlerin maillerini alabileceğiniz ve onlara izinli toplu mail atabileceğiniz sistemleri kurdurmaya dikkat edin. Bir milyon hedefsiz toplu mail atacağınıza 500 kişilik hedef kitlenize mail atmak daha başarılı olacaktır.

6-Rakiplerinizi kontrol edin : Sattığınız hizmet ya da ürünün diğer sitelerdeki fiyatlarını, yaptıkları yenilikleri ve müşterilerine sunduklarını sürekli takip edin ve sizde işinizi bu veriler doğrultusunda geliştirin. Google servislerini de bu konuda mutlaka kullanın. Örneğin Ad planner, Google İnsights, Google Trend gibi ücretsiz kullanabileceğiniz sitelerde araştırmalarınızı yapabilirsiniz.

7-Firma rehberleri : E-sirket.com, firmaadimiz.com, sirketce.com.tr, sirket.gen.tr, webrehberi.net, trsektör.com ve firmalarrehberi gibi sitelerde ilgili kategorilere mutlaka işletmenizi ekleyin ve bütçeniz yettiği kadar kategorilerde ilk sıraları kiralamaya çalışın. Bu tarz siteler sıkça takip ediliyor ve Google sıralamalarıda oldukça iyi.

8-E-ticaret : Eğer ürünleriniz e-ticaret ortamına uygunsa mutlaka edinmeniz gereken bir uygulama olan online satış sitesi kurma kazancınızı arttırmaya yardımcı olacak önemli etkenlerden biri. Hatta bu konuda referansı kuvvetli olan sitelere sisteminizi kurdurmanızı öneririm.

9-Videolar : Youtube, Dailymotion, İzlesene, Vimeo gibi video izleme sitelerinde firmanızla ilgili videoları ücretsiz olarak yayınlayabilirsiniz. Online kataloglarınızı veya hizmetlerinizi anlatan videolar firmanıza artı kazandıracaktır. Bazı firmalar her ürünü için ayrı ayrı videolar yayınlıyor ve bunun geri dönüşümünüde alıyorlar.

10: Fırsat siteleri : Grupanya, Grupfoni, ŞehirFırsatı ve Yakalaco gibi fırsat sitelerinde işletmenizle ilgili ürün ve hizmetlerinize yönelik indirim kampanyaları oluşturarak satışlarınızı arttırmanız ve şirketinizin bilinirliğini arttırmanız mümkün. Bunun için yapmanız gereken sadece fırsat sitelerinden iletişime geçmek.

11-Basın Bültenleri : Şirketiniz hakkında basın bülteni yayınlamak ve işiniz hakkındaki gelişmeleri internet medyasına bildirmek çoğu zaman geri dönüşümü iyi olan bir yöntem. Bu konuda Kurumsalhaberler.com ve Basinbulteni.com gibi siteleri tavsiye edebiliriz. Ayrıca ücretsiz basın bülteni yayınlayan siteleride araştırabilirsiniz. Basın bülteni yayınlamak aynı zamanda bir çok internet mecrasında da haber olmak anlamınada geliyor.

12-İnternette pazarlama: Yazdığımız konularda bir bilginiz yoksa bu konulara hakim olan kişi ve kurumlarla çalışmanızıda şiddetle tavsiye ediyoruz. İnternnette ürün veya hizmet satışlarınızı sürekli raporlamanız ve takip etmeniz gerektiğini unutmayın.