Bu Blogda Ara

23 Kasım 2011 Çarşamba

CV - ÖZGEÇMİŞ

İşe girme şansınızı artırmak istiyorsanız, bu haberi okumadan cv hazırlamayın

Artık özgeçmişlerde (CV) cinsiyet ve medeni hal belirtmek, doğum yerini yazmak ya da fotoğraf koymak 'out'. Amerikan tarzı CV'lerin prim yaptığı günümüz iş dünyasında 'pozitif ayrımcılık' da tarihe karışıyor...

CV'NİZİ uzun zamandır güncellemediyseniz, bu işi bir an önce ele almanızda fayda var. Çünkü CV yazma yeni trendleri almış başını gidiyor. Hal böyleyken eski moda bir formatla iş başvurusunda bulunmak büyük hata olur. Üstelik pek çok kariyer sitesi bu konuda yol gösterecek şablonları (template) ücretsiz kullanıma sunuyor. Klasik yetkinlik bazlı CV'lerden modern iş deneyimi bazlı olanlara internette yer alan pek çok örneği rahatlıkla bilgisayarınıza indirebilir, bu şablon üzerinden gerekli değişiklikleri yaparak trendlere uygun yepyeni bir CV hazırlayabilirsiniz. Ayrıca örnekler arasında, sosyal medya müdürü ya da lojistik uzmanı gibi çeşitli meslek gruplarına yönelik CV'ler de bulunuyor. Bir de ipucu; kariyer sitesi Monster'ın bu konuda hazırladığı örnekler çok başarılı.

TECRÜBE ÖN PLANDA

İş dünyasına CV yazma konusunda hizmet veren Yazanolsa.com'un kurucusu ve yöneticisi Neslihan Işım, tüm dünyada 'ideal özgeçmiş'in tanımını, "yüzde 100 doğruluk ve sadelik" olarak özetliyor. Günümüzde Amerikan ve Avrupa tarzı CV'lere rağbet olsa da temel beklenti hala aynı; ister yeni mezun olsun isterse üst düzey yönetici, bilgilerin en 'sade' şekliyle ifade edilmesi ve 'doğru' olması bekleniyor. Ek olarak, özenli ve temiz bir format da önemli.

Neslihan Işım'a göre, işveren açısından kişinin kendisini temsil edecek dokümana verdiği önem, tüm sürece gösterdiği özenle eşdeğer kabul ediliyor. "Olmadığınız bir yerde sizi ifade etmesi için görevlendirilmiş doküman, hakkınızda ne söylüyor, çok mu konuşuyor, bilgi mi saklıyor, imla hatalarıyla mı dolu, fazla mı kaygılı" diyen Işım, tüm bunların önemli sorular olduğunu vurguluyor.

CV'lerde son trend daha çok Amerikan tarzındaki gibi kişisel özellikleri minimumda tutup ağırlığı 'tecrübe' ve 'yapılan işler'e vermek yönünde... Eskiden hobiler, eşin yaptığı iş ve çocuk sayısına kadar yazılırken artık iş tecrübeleri detaylandırılıyor. Ve alınan eğitimler, ödüller, üyesi olunan resmi ya da sosyal kuruluşlar, yürütülen projeler ayrı başlıklarda yer alıyor.

Bu arada son dönemde işverenler de ayrımcılık yaratmayacak kriterlerle ilan vermeye hassasiyet gösteriyor. Geçmişte ilanlarda görülen yaş, cinsiyet, medeni hal ve sigara kullanımı gibi tercihler artık açıkça belirtilmiyor. Başvurular değerlendirilirken bu kriterler dikkate alınıyor.

AMERİKAN TARZI TREND OLDU

Nicholson International Türkiye Genel Müdürü Mutlu Eroğlu da Türk iş dünyasının CV'lerde giderek Amerikan tarzına yaklaştığı görüşünde hem fikir. Bir dönem Avrupa formatında CV'lere sıklıkla rastladıklarını belirten Eroğlu, bunların görünüm dışında içerdikleri detay açısından alışılan CV'lerden pek farkı olmadığını belirtiyor. Şimdi yine Amerikan tarzının gündeme geldiğini ifade eden Eroğlu şunları söylüyor: "Amerikan tarzında, doğum tarihi, medeni durum, cinsiyet gibi detaylar olmadan, bunların yerine kişisel tecrübe, çalışılan yerler, yabancı dil bilgileri, eğitim detayları ve kişinin uzmanlık alanlarıyla ilgili fark yaratıcı detayların tümü yer alıyor. Amerikan tarzı CV'ler, kişinin yaptığı işi, daha doğrusu kişinin hangi işin adamı olduğunu; Avrupa tarzı CV'ler ise kişinin ne gibi işlerde çalışabileceğini anlatıyor."

Hemen belirtelim, Amerika'da "Kişinin yetkinlikleri kişisel bilgilerinden önce gelir" mantığıyla, medeni hal, doğum tarihi ve yeri gibi bilgiler CV'lerden çıkarılıyor. Bu bilgiler talep edildiğinde ise ayrımcılık konusu gündeme geliyor. İşte Türkiye'de de bu trende uyma yönünde bir eğilim var. Ancak hala pek çok firma için söz konusu bilgiler olmadan özgeçmişin eksik kabul edildiğini belirtelim...

FOTOĞRAF KALKIYOR

Özgeçmişlerle ilgili bir başka tartışma konusu ise fotoğraf. Neslihan Işım'ın bu konudaki düşünceleri şöyle: "Fotoğrafın artık kullanılmamasına kararı verilmeli ve bu tartışma son bulmalı. Bazı özel durumlar dışında, kişinin fiziksel özellikleri, sadece bir fotoğrafın ortaya koyabileceği kadarıyla karar verme sürecinde etkili olmamalı. Görüşme sırasında kişiyi bir bütün olarak değerlendirip kanaatinizi ortaya koymanız daha adil. Zaten Türkiye'de fotoğraflı CV'lere öyle kötü örnekler var ki, fotoğrafın ortadan kalkması herkesin yararına olabilir."

Bu arada Avrupa'da el yazısı analizi yapmak isteyen firmaların, özgeçmişi el yazısıyla istediği durumlara da rastlanıyor. Uzmanlara göre el yazısı, kişilik özellikleriyle ilgili bilgi veriyor. Ancak işe alım kararında ne kadar etkili olduğu tartışmaya açık.

REFERANS YAZILMIYOR

"Referanslar istendiği takdirde verilecektir" CV'lerin klasik cümlesi haline gelmiş durumda. Özellikle üst düzey yöneticilerin CV'lerinde 'referanslar' diye bir bölüm zaten bulunmuyor. Ancak uzman düzeyinde işe alımlarda firmalar referans kontrolü yapmak istiyor. Bu kontrolü yapma isteği de çoğu zaman görüşme sırasında belirtiliyor.

İK uzmanları, genç adayların referansları sıralarken yaptıkları önemli bir hayata dikkat çekiyor. O da tanıdıkları tüm üst düzey kişileri listelemek... Bu noktada önemli olanın kişinin profesyonel yaşamla ilgili referansları olduğunu belirten Neslihan Işım, "Deneyiminiz yoksa hocalarınız sizinle ilgili referans verebilirler. Ama milletvekili olan dayınızı listenize eklemek sadece komik olmak demektir" diyor.

Adecco Türkiye Executive Search Direktörü Akgül Can Beyhan'a göre, CV'ye yazılan referans bilgilerinin, ilgili kişilere bildirilmemesi en riskli konu. Çok olumlu giden bir süreçte referansı alınmak için aranan kişinin buna hazırlıksız yakalanması olumlu giden bir değerlendirme sürecinde soru işareti yaratabiliyor. Bu nedenle CV'ye mutlaka referans yazılacaksa ilgili kişilere önceden bilgi vermek ve izin almak gerektiğini belirten Beyhan şunları söylüyor: "Yine kişilere referans olduğu için bir e-postayla teşekkür etmek, başvurulan iş hakkında bilgi vermek şart. Bu durum, referansı verecek kişinin bir ön değerlendirme yapması, vereceği bilgileri toparlaması ve adayı kendi hafızasında canlandırması için yardımcı olur."

SOSYAL YAŞAM ÖNE ÇIKIYOR

CV yazımındaki yeni trendlerden biri de kariyer dışı aktivitelere yer vermek. Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz, iş yaşamı ile özel yaşam dengesine büyük önem veren Y kuşağının, gönüllü faaliyetlere, yaptığı geliştirici seyahatlere ve hobilere daha geniş yer ayırmaya başladığına değiniyor. Hatta İK uzmanlarının da bu tür faaliyetlere, iş deneyimi ve mesleki yetkinliklerin yanı sıra kişisel gelişimin önemli unsurları olarak bakmaya başladığını söylüyor. Buna göre, örneğin üniversiteden yeni mezun olan bir aday, CV'sinde fazla iş deneyimi olamayacağından sosyal faaliyetlerini kişisel gelişimine yaptığı katkılarla anlatmasıyla öne çıkıyor.

ÖN YAZI AVANTAJ SAĞLIYOR

Özellikle üst düzey yöneticiler için, kariyer bilgilerini özetleyen 'hakkında' bölümünün önemi de giderek artıyor. İK uzmanları, tüm bilgileri bir CV formatıyla maddelemeye başlamadan önce, kişiyle ilgili kısa bir tanıtıcı metnin oldukça çarpıcı ve etkileyici olabildiğini vurguluyor.

Bu arada yeni mezun veya deneyimli, CV'ye ön yazı (cover letter) eklemenin adayı her zaman bir adım öne çıkardığını da belirtelim. Kişinin, o işi neden istediğini, hedeflerini CV'de tam olarak ifade etmesi mümkün değil. İşte bu noktada ön yazı devreye giriyor. Ön yazıyla adayın bunu işverene önceden aktarma şansı bulunuyor.

Akgül Can Beyhan, iyi kaleme alınmış bir ön yazının özellikle CV sahibinin gitmek istediği noktaya 'adresleme' yaptığını söylüyor. Beyhan, "Ön yazı, adayın çalışmak istediği organizasyonel kültür, fonksiyon, farklı sektörler ve yeni açılımlar noktasında CV'yi değerlendirene ipuçları verdiğinden orta ve üst düzey adaylar için oldukça önemli" diyor.

İLANLAR DA VİDEO FORMATINDA

Trendlerden biri de görüntülü CV. Böyle bir ürünü 2007 yılında hizmete sunan İK sitesi Kariyer.net, bu yolla adayların CV'lerine kendileriyle ilgili videoları da eklemelerini sağlıyor. Yusuf Azoz, özellikle sözlü iletişime dayalı olan satış, perakende ve çağrı merkezi temsilciliği gibi meslekler için bu videoların işveren açısından aydınlatıcı olabildiğini belirtiyor. Ancak teknik anlamda adayların bu videoları oluşturmakta zorluk çektiklerini, içerik anlamında da kendilerini nasıl ifade edecekleriyle ilgili yönlendirmeye ihtiyaç duyduklarını ekliyor.

İş ilanlarındaki yeni trendlere de dikkat çeken Azoz, "Giderek daha fazla işveren internet sitelerindeki iş ilanlarını video formatında yayınlayarak yeni jenerasyonun dikkatini çekmeye çalışıyor" diyor. Kariyer.net kısa süre önce bu ihtiyaca yanıt verecek altyapıyı oluşturup üye firmalara sunmaya başladı bile...

CV danışmanlığı alma modası başladı

Yöneticilere CV hazırlamaları konusunda danışmanlık hizmeti sunan Yazanolsa.com, öncelikle e-posta veya telefon yoluyla bilgi almak isteyen kişilere çalışma prensiplerini ve ödeme koşullarını anlatıyor. Onay aldıktan sonra kişinin son özgeçmişi inceleniyor. Bu özgeçmiş brief kabul edilerek eksiklerin ve gereksiz yanların çıkarıldığı bir analiz çalışması yapılıyor. Ardından kişiye kendisinden beklenen ek bilgiler iletiliyor. Zaman zaman kısa telefon görüşmeleri yapılarak kişisel ilişkiye dayalı bir süreç geliştiriliyor. Danışmanlığa dayalı bu hizmet kapsamında, içeriği kişinin üretmesi sağlanıyor. Firma bu içeriği en doğru şekilde ifade ederek adaya destek vermiş oluyor.

Türkçe CV hazırlamak için 250 lira ve KDV talep ediliyor. Her bir yabancı dil için ise 50 lira fark ücreti alınıyor. Bu arada bunun süresiz bir servis olduğunu da belirtelim. Yani firmayla çalışan bir yönetici, gelecek yıl herhangi bir değişiklik isteğiyle tekrar destek alabiliyor.

Üst düzey için 'gizlilik' önemli

İş fırsatı açısından üst düzey yöneticiler her şeyden önce gizliliğe önem veriyor. Kendilerinin bilgisi dışında CV'lerinin bir yerlere iletilmesini istemiyorlar. Çok fazla adrese CV göndermeyi de doğru bulmuyorlar. Güvendikleri birkaç danışmanlık firması belirleyip onlar aracılığıyla arayışlarını yürütmeyi tercih ediyorlar. Ya da bazı şirketlerdeki tanıdıklarıyla bilgilerini paylaşıyorlar.

Nicholson International Türkiye Genel Müdürü Mutlu Eroğlu'na göre, üst düzey yöneticiler söz konusu olduğunda basın ve kamuoyuyla daha özet CV'ler paylaşılıyor. Kelime sayısının önemli olduğu sütunlarda yer alan CV'lerin kısa tutulması gereği bunun görünen en basit nedeni. Ancak bunun ötesinde, kişiler sadece istedikleri bilgileri verip gerekli görürlerse CV'lerinin bazı kısımlarını paylaşmama özgürlüğüne sahipler. Yani bilinmek istedikleri gibi bilinme şansları bu noktada var ve bir tercih kullanıyorlar ya da akıl vericileri tarafından o şekilde yönlendiriliyorlar. Yöneticilerin CV'lerinde bir konuya taraf oldukları izlenimini yaratacak bilgiler dikkatlice veriliyor veya bunları paylaşmama yoluna gidiliyor.

Adecco Türkiye Executive Search Direktörü Akgül Can Beyhan da, üst düzey yöneticiler için CV hazırlarken ve güncellerken en önemli konunun 'gizlilik' olduğunu belirtiyor. Çalıştıkları son firmayı yazma konusuna tereddütle yaklaşan üst düzey yöneticilere, isim vermeden firmanın sektörünü belirtmekle yetinmelerini tavsiye ediyor. Beyhan, "Aday, görüşmeye çağrıldığında arzu ederse firmanın ismini paylaşabilir. Aynı şekilde CV'de yer alan firma bilgileri de değerlendirme yapan kişiye fikir vermeli. Ancak rekabet koşulları, gizlilik ve etik çerçeveye de oturmalı" diyor.

Aylin COŞKUNOĞLU NAZLIAKA / HRM Danışmanlık Kurucu Ortağı

"Özgeçmiş iki sayfayı geçmemeli"

Etkili bir CV hazırlarken kısa ama dikkat çekici bir ön yazıya sahip olmasını öneriyoruz. Yine ideal bir özgeçmiş 1-2 sayfayı geçmemeli. Kolay okunabilen, normal ölçülerdeki font ve puntolar kullanılmalı. İş ve eğitim bilgileri tarih sırasına göre en sondan başlayarak belirtilmeli. Tüm iş deneyimlerinde, iş tanımları ve sorumluluk alanları kısaca aktarılmalı. İşe giriş-çıkış ve mezuniyet tarihleri arasında tutarsızlık olmamalı. Bilgisayar ve yabancı dil bilgisi gibi teknik veya kişisel bilgi ve beceriler mutlaka belirtilmeli. İlgi alanları, ödüller, gönüllü faaliyetler gibi bilgiler başvurulan iş ya da kariyer hedefi açısından önem taşıyorsa kısaca bahsedilmeli.

Referans istendiği takdirde işverenler uzun bir listeyle karşı karşıya kalmak yerine kısa ama yeterli bir liste görmeyi tercih ediyor. Adayı yakından tanımayan ama üst düzey unvanlara sahip kişileri referans göstermektense, adayın kendisini yakından tanıyan, birlikte çalıştığı bir yöneticisini ya da ekip arkadaşlarını referans vermelerini öneriyoruz.

Yusuf AZOZ / Kariyer.net Genel Müdürü

"Referansta olumsuz yönler de belirtilmeli"

Referans kontrolü, işe alımın belki de en hassas aşaması. Adayların ve işverenlerin bu süreci sağlıklı yönetmesini sağlamak için sitemizde adayların kullanabileceği bir referans modülü sunuyoruz. Adaylar sistem üzerinden referans istedikleri kişilere e-postayla bu isteklerini belirtiyor. Referans istenen kişi ise görüşlerini yazıyor ve bu görüşler, adayın özgeçmişine ekleniyor. Burada aday kendisine yazılan referansı görmüyor. Böylece çok daha sağlıklı, referans veren kişinin gerçek görüş ve düşüncelerini yansıtan bir online referans sistemi uygulanıyor. Burada en büyük görev, referans veren profesyonele düşüyor. Referansın dürüst ve kişinin profesyonel kimliğiyle ilgili olması gerekiyor. Olumlu yönler kadar, varsa olumsuz noktaların da uygun bir dille belirtilmesi gerekiyor. Zaten bu özelliklerin dışında kalan bir referans yazısı, bir İK uzmanı tarafından kolayca tespit edilip değerlendirme dışı bırakılıyor.

Akgül CAN BEYHAN / Adecco Türkiye Executive Search Direktörü

"CV'nin kişiyi iyi taşımalı"

Bir dönem çok detaylı, uzun CV'ler hazırlamak, sosyal yaşamdan alınmış fotoğraflar koymak ve referans bilgilerini CV'ye eklemek trenddi. Sonrasında daha çok fonksiyonel deneyime ağırlık veren brief CV'ler hazırlanmaya başladı. Şimdi ise iş ilanlarında ayrımcılık yaratmamak için açık pozisyonda aranan kriterler daha hassas ilan ediliyor. Bunun izdüşümü olarak bazı CV'lerde pozitif ayrımcılık olduğu için resme yer vermemek, cinsiyet belirtmemek, medeni halden bahsetmemek gibi tercihler görülüyor. Trendler değişse de en önemli konunun, ilgili CV'nin kişiyi iyi taşıması ve ulaştığı noktada bir iş görüşmesine davet edilmeyi sağlaması olduğu unutulmamalı.

Görüntülü CV için ne dediler?

Mutlu Eroğlu: Henüz yolun başındayız. Biraz hazım gerekiyor. Eski moda versiyonlarla CV hazırlamak insanların halen daha kolayına gidiyor. Bize de halen bildiğimiz formatta hazırlanmış CV'ler geliyor.

Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka: İşe alım sürecinde geleneksel yöntemlerin yanı sıra görselliğin ve sosyal medyanın kullanımının önemi giderek artıyor. Yakın geçmişte görüntülü yani video CV'ler etkisini gösterdi. Birçok aday kağıt üzerinde ifade edemediği özelliklerini teknolojinin ve görselliğin yardımıyla ifade etme şansı yakaladı. Bu, özellikle yaratıcılık gerektiren pozisyonlarda, görsel iletişimin yoğun olduğu sektörlerde ön plana çıkıyor. Videonun uzun sürmesi, profesyonel çekilmemesi, verilecek olan bilginin önceden hazırlanmaması istenen etkiyi yaratmayabiliyor. Etkili bir görüntülü özgeçmiş oluştururken çekim kalitesine, önceden hazırlanmış bir akışının olmasına, dış görünüşe ve sunum tekniğine dikkat edilmesi gerek. Süre ise 2-3 dakikayı geçmemeli.

Neslihan Işım: Tıpkı fotoğraf örneğinde olduğu gibi, burada da düzgün bir iş yapmak veya bu fikre hiç yanaşmamak gerek. Gördüğüm bir görüntülü özgeçmiş, dış sesleriyle, görüntü kalitesiyle ve en önemlisi görüntüdeki kişinin heyecanı ve amatörlüğü nedeniyle tam bir felaketti. Kreatif özgeçmişler, görüntülü özgeçmişler sektörel ihtiyaca bağlı olarak tercih edilebilir. Ama enerji sektöründe kariyer yapmakta olan bir CFO'nun elbette buna ihtiyacı yoktur. Ama kurum bunu öngörüyor ve istiyorsa ufak bir bütçe ayrılıp özenli bir özgeçmişin nasıl oluşturulacağını araştırmak gerekir. Bu mini prodüksiyon sizi temsil edecek kalitede olursa, o zaman kullanabilirsiniz.

22 Kasım 2011 Salı

İNSAN HAYAL ETTİKÇE YAŞAR



İşte baş etmekte zorlandığımız bir duygu daha: Hayal kırıklığı...

Bazen çok görmek istediğimiz filme bilet bulamayınca yaşadığımız bu duygu, bazen de umutla beklediğimiz terfi haberini alamayınca yıkıyor bizi. "Hayal kırıklığına teslim olarak bir ömür geçmez" diyor ve iş hayatında bununla baş etmenin ipuçlarını veriyoruz!

B planınız hazır olsun

Gerçekçi olalım! Ne zamandır içinizde yaşattığınız, ulaşmak için çalışıp çabaladığınız hayalinizin suya düşme ihtimali her zaman var. Peki sonra ne olacak? Ömrümüzü bir yorganın altında ağlayarak geçiremeyeceğimize göre bu durumla baş etmeyi öğreneceğiz. Bunun en iyi yolu da bir B planı oluşturmak. Atletleri düşünün... Onlar sadece çok az atletin profesyonel bir kariyere sahip olabileceğinin farkındalar. Bu gerçeğin motivasyonlarını bozmasına izin vermemek için, birçoğu psikologlar tarafından antrenörlük yapabilecekleri ikinci bir hayat planına hazırlanıyorlar.

Gurur listesi hazırlayın

Hayatınızda her şey ters gidiyor olamaz. Sürekli ulaşamadığınız hedeflerden şikâyet edip duruyorsanız, başarılı olduğunuz alanları göz ardı ediyorsunuz demektir. Hemen kalem kâğıda sarılın ve kendinizle gurur duymanızı sağlayan 5 olayı listeleyin. Psikologların da önerdiği gibi zor zamanlarınızda henüz gerçekleşmemiş olan yerine, daha önce kazandığınız başarılara odaklanmak motivasyonunuzu artırıyor.

Beterin beteri var

Vitrine yapışıp kalmanıza neden olan son moda ceketi paranız yetmediği için satın alamamış olabilirsiniz. Oysa bir işiniz var, karnınızı doyurabiliyorsunuz, başınızı sokabileceğiniz bir eviniz var ve en önemlisi sağlığınız yerinde, değil mi? Üstelik modası ve mevsimi geçtiğinde o ceketi hatırlamayacaksınız bile... Sürekli zengin insanları örnek alanlar mutsuz oluyorlar. Oysa sizden daha zor durumda olan insanlara bakarak, hatta onlara destek olarak kendi hayatınızdan memnun olmayı öğrenebilirsiniz.

Hedeften emin olun

Hayal kırıklıklarını daha çok kariyer hedeflerinde mi yaşıyorsunuz? Öncelikle kariyer hedefinizin ne olduğunu net olarak belirleyin. Ve adımlarınızı atarken bu hedefi aklınızdan çıkarmayın. Ancak en önemli nokta şu: Bu hedefiniz mutlu bir aile hayatı ya da iyi bir çalışma ortamı gibi zaten ulaştığınız hedefleri tehdit ediyor mu? Eğer ortada bir tehdit varsa, daha sonra hayal kırıklığı yaşamamak için o hedeften uzaklaşmayı da düşünebilirsiniz.

Boşa kürek çekmeyin

Bir hedefe odaklanınca bazen at gözlüğü taktığımızın farkına varmıyoruz. Bu da bazen boşa kürek çekmek anlamına geliyor. Bir terfi için hafta sonları da ofise gidip saatlerce çalışıyorsunuz. Peki ya patronunuz bunun farkında mı? Ya da bu çabanız onu ikna ediyor mu? Yoksa sizin sadece hafta içi mesai saatlerinde çalışarak mı daha iyi iş çıkarmanızı istiyor? Emek harcayıp boşa yorulmak ve sonunda hayal kırıklığına uğramak yerine, takdir edildiğinizden emin olun.

DÜNYANIN EN İYİ 10 İŞ ADAMI


Küresel krizin etkilerinin derinleştiği 2011 yılında büyük başarılara imza atanlar da oldu. Dünya devlerinden bazıları havlu atarken bazıları da krizi fırsata çevirmeyi bildi. İşte 2011 yılının en başarılı 10 iş adamı...

DÜNYANIN EN İYİ 10 İŞ ADAMI

ABD'li işdünyası dergisi Fortune 2011, yılın işadamlarını açıkladı. İşte top 10...

İşdünyasının zirvesi için 2011 çalkantılı bir yıl oldu. Avrupa'da yaşanan krizin yanısıra, ABD'de artan işsizlik oranı sonrası Wall Street eylemleri 2011'de liderler büyük testlerden geçti.

ABD'li işdünyası dergisi Fortune 2011, yılın işadamları listesini hazırlamakta zorluk çekmediğini açıklayarak, "Görülmemiş olayların yaşandığı 2011'de büyük hikayeler bulmakta zorlanmadık" dedi. Dergi Starbucks'ın Kurucusu Howard D. Schultz birinciliğe oturturken, Coca-Cola'nın CEO'su Muhtar Kent'e 9. oldu.

Starbucks'ın kurucusu ve CEO'su Howard D. Schultz 2008 yılından beri şirketini yenileyerek, 2011 yılında Starbucks'ı sembol şirket haline dönüştürdü. Bu yıl Starbuck's rekor gelir ve kar elde ederek zirveye çıktı. ABD'de yaşanan yüksek işsizliğe karşın Washington'la mücadele ederek yeni işler yarattı.

Türk diplomat aileden gelen, ABD'de doğan Muhtar Kent, Coca-Cola'da 1978 yılında çalışmaya başladı ve 2008 yılında şirketin tepesine çıktı. Onun liderliğinde Coca-Cola şişeleme ve dağıtım altyapısında, hızlı kentleşme ve nüfus artışına sahip yükselen pazarlar olan Çin, Hindistan ve Meksika'da büyük yatırımlar gerçekleştirdi. Ve böylelikle güçlü bir talep artışı yakaladı.

Rakamlar hikayeyi anlatıyor: Bu yılın üçüncü çeyreğinde Çin'de yüzde 11, Hindisten'de yüzde 19 büyürken, olgunlaşmış bir pazar olan Kuzey Amerika pazarında yüzde 1 büyüdü. Kent'in etkili yönetim, Coca-Cola'ya küresel dağıtım ağı, eşsiz marka bilinirliği sağladı.

Başında 27 yaşında CEO bulunan Facebook, bu yıl cirosunu ikiye katladı. Gıda fiyatlarının hızlı yükselişine karşın, Jim Skinner McDonald's'ın kârlılığını artırdı. Geçmişin cazibeli Amerikan okul markası olan Ralph Lauren, Çinli tüketicilere satıldı. LinkedIn yaratıcısı Reid Hoffman ve Groupon'un yaratıcısı Andrew Mason sosyal ağ siteleriyle geniş bir kitleye ulaştılar.

Dünyanın en iyi 10 işadamı

1- Starbucks'ın Kurucusu Howard D. Schultz

2- Amazon CEO Jeffrey P. Bezos

3- Chevron John J. Watson

4- LinkedIn Kurucusu Reid Hoffman

5- McDonald's CEO James A. Skinner

6- Facebook Kurucusu Mark Zuckerberg

7- Kraft Foods CEO Irene B. Rosenfeld

8- Apple CEO Tim Cook

9- Coca-Cola CEO Muhtar Kent

10- IBM CEO Samuel J. Palmisano

13 Kasım 2011 Pazar

İNSANLARI EN ÇOK MUTLU EDEN GÜN HANGİSİ


Mutlu eden faktörler üzerine araştırma yapan bilim adamları insanların çok olağanüstü olmayan küçük şeylerden mutlu olduğunu tespit etti.

Cebinden 10 lira çıkması ya da çarşafları yeni değiştirilmiş bir yatağa yatmak büyük bir mutluluk kaynağı olabiliyor.

İNSANLARI MUTLU EDEN 30 KÜÇÜK ŞEY

İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçları insanların Cumartesi günü kendilerini diğer günlere göre daha mutlu hissettiklerini ortaya koydu.

İngiltere’de özel bir araştırma şirketinin 3 bin yetişkinin katılımıyla gerçekleştirdiği anket, insanların çarşafları yeni değiştirilmiş bir yatakta yatmak ya da uzun zamandır görmedikleri bir arkadaşları ile yolda karşılaşmak gibi küçük şeylerden büyük mutluluk duyduklarını, Cumartesi günün ise sadece hafta sonu başlangıcı olduğu için bile insanları mutlu ettiğini ortaya koydu.

Araştırmanın sonuçlarına göre, insanlar çok olağanüstü olmayan küçük şeylerden mutlu oluyor; pantolonun cebinden 10 lira çıkması, çarşafları yeni değiştirilmiş bir yatağa yatmak, yolda el ele tutuşmuş yaşlı bir çifti yürürken görmek, büyük mutluluk kaynağı olabiliyor.

İnsanları en çok mutlu eden 50 şeyi bulmak için yola çıkan araştırmacılar, Cumartesi gününün insanları en çok mutlu eden gün olduğunu söylüyor. Ankete katılanlara göre, Cumartesi sabahı uyanıpta o günün hafta sonunun başlangıcı olduğunu bilmek bile mutlu olmak için yeterli bir sebep olabiliyor.

MUTLU OLMAK İÇİN 30 KÜÇÜK ŞEY

Ankette yer alan diğer maddeler ise şöyle sıralanıyor; Bebek sesi duymak, ormanda yürümek, parkta piknik yapmak, almak istediğimiz bir giysinin ucuzluğa girdiğini görmek, tatile gitmek için rezervasyon yapmak, radyoda favori parçanızı duymak, yalnız başınıza kalıp kendinizi dinlemek, yeni bir arkadaşlık kurmak, eski fotoğraflara bakmak, kek yemek, size geçmişinizi hatırlatan bir parça dinlemek, güneşli bir güne uyanmak, sadece kız ya da erkek arkadaşlarınızla felekten bir gece çalmak, çikolata yemek, romatik bir yemeğe çıkmak, işte yükselmek, güneşli bir günde camlar açık araba sürmek, birisinden teşekkür kartı almak, sevdiğiniz bir arkadaşınızdan güzel bir mesaj almak, güneşte oturmak, denizde yüzmek, surpriz bir demek çiçek ya da hediye almak.....
 
Küçük derelerdir büyük nehirleri oluşturan
Küçük mutluluklar, küçük, küçücük derelerdir
Büyük nehri ararken üzerinden atladığın
Arkana dönüp de bakmadığın.....

UMUT İYİ BİR ŞEYDİR, BELKİ DE EN İYİSİ.
VE İYİ ŞEYLER ASLA ÖLMEZ.....

SEVDİĞİNİZ İŞİ YAPIN


İşte o sesi yine duyuyorsunuz, size yapmak için doğduğunuz işi yapmadığınızı söyleyen sesi. Bu ses gerçeği söylüyor olabilir, peki ya gerçekten ne yapmanız gerektiğini nasıl bulacaksınız?

Şu andaki kariyerinizin ilgilerinizi, inançlarınızı, değerlerinizi, yeteneklerinizi ve ihtiyaçlarını karşılayıp karşılayamadığını anlayabilmek için aşağıdaki soruları cevaplayarak yola koyulabilirsiniz. Profesyonel kariyer danışmanları, müşterilerine uygun kariyeri bulabilmek için genellikle bu yöntemden faydalanır.

İşte kendinize sormanız ve cevaplarınızı kaydetmeniz gereken sorular:

1.En çok hangi konularla ilgili kitap okumaktan hoşlanıyorsun?

2. En çok hangi televizyon ve radyo programları ilgini çekiyor?

3. En sevdiği film türleri nelerdir?

4. Hobilerin nelerdir?

5. Ne çeşit gönüllülük aktivitelerini tercih edersin?

6. Arkadaşlarınla en çok hangi konularda tartışmayı seversin?

7. Gündüz hayal kurarken aklına gelen konular nelerdir?

8. Favori işlerin hangileri?

9. Okulda en çok sevdiğin ders hangisiydi?

10. En nefret ettiğin şeyler nelerdir?

11. Bir şeyler çizdiğiniz zaman en çok neler hakkında çizersin?

12. Eğer dünyayı yönetseydin, ne gibi değişiklikler yapardın?

13. Eğer bir milyon dolar kazansaydın, bu parayla neler yapardın?

14. En sevdiğin insan tipleri hangileridir?

15. Ölümünden sonra nasıl anılmak isterdin?

16. En sevdiğin oyuncaklar nelerdir?

17. Politik görüşlerini nasıl tanımlarsın?

18. Hayatta en çok kime ve niçin saygı duyarsın?

19. Ne gibi görevlerde daha başarılı olursun?

20. Henüz yapmadığın ama başarılı olacağına inandığın görevler hangileridir?

Cevaplarınızı değerlendirin. Hayatınızın birden çok alanında size hitap eden belli davranışlar ve inançlar var mı? Belli bir davranışın yansıması olabilecek tekrar eden bilgiler görüyor musunuz? En kalıcı ilgi alanlarınız nelerdir?

Bu bilgileri kullanarak ve aşağıdaki boşlukları doldurarak bireysel bir portrenizi çizin:

Genel olarak ilgilendiğim konular…

En çok inandığım şeyler…

En çok değer verdiğim şeyler…

İyi bir hayat için ihtiyaç duyduğum şeyler…

Çok iyi yapabileceğim şeyler…

Şimdi kendinize şu anki işinizin yukarıda doldurduğunuz beş boşluğu kapsayıp kapsamadığını sorun. Eğer kapsıyorsa, büyük bir ihtimalle doğru kariyer alanındasınızdır. Ancak sahip olduğunuz iş , sizin için en önemli olan şeyleri karşılayamıyorsa, size daha uygun bir iş bulmanın zamanı geldi demektir.

BUGÜN HEDEFLERİM İÇİN NE YAPTIM


Aynı rüzgarın etkisiyle bir gemi doğuya giderken, diğer gemi batıya gidiyor.Gideceğiniz yön rüzgarın gücüne değil, yelkenlerin yönüne bağlıdır.

Yelkenlerini belli bir yön için ayarlamayan bir deniz aracı rüzgar gücünün etkisiyle sadece oraya, buraya sürüklenir. Güç belli bir hedef için yönlendirildiğinde anlamlıdır. Şirketler de her yıl sonunda bir sonraki yılın hedeflerini belirlerler. Peki kişisel gelişim için de hedefler koyulmalı mı?
Kişisel gelişim hedefleri bize ne avantajlar sağlar?

Neden Kişisel Gelişim Hedefleri Koyulmalı?

Çoğumuz iş ortamında çeşitli hedeflerle karşılaşıyoruz. Hedefler belli bir konuya konsantre olmamızı, belirlenen doğrultuda yoğun olarak çalışmamızı, başarı yolunda kendi kendimizi değerlendirebilmemizi sağlıyor. Hedefler, işverenin de çalışanları objektif olarak takdir etmelerini ve maaşları bu kriterlere göre ayarlamalarını sağlayan bir araçtır.

Şirketlere birçok faydalar sağlayan hedef koyma işlemi, şirket dışındaki kişisel gelişimimiz için de koyulursa bize bir çok faydalar sağlamaktadır.

Kişisel Hedef Koyma İşleminin Faydaları;

Yaşamınızı kontrol altında tutarsınız

Önemsiz şeylerden uzak durarak, önemli şeylere odaklanırsınız

Rutin kalıpların dışına çıkarsınız

Tutarlı bir kişilik olursunuz

Zamanı iyi kullanırsınız

Başarılı olursunuz

Hedef Koyma ve Koyulan Hedeflere Ulaşmak İçin Neler Yapılmalı?

Başarı ani parlamalar şeklinde yapılan çalışmalarla değil, belli bir amaç için sürekli ve giderek artan çalışmalarla elde edilmektedir. Bunun anlamı şudur;

Büyük hedefleri kademeli, küçük ve kolay hedeflere bölmelisiniz,

Belirlediğiniz hedef için hangi zaman dilimlerinde neleri yapmayı planladığınız yazmalısınız,

Her gün sonunda kendi kendinize şu soruyu sormalısınız; "Bugün hedefim için ne yaptım?"

12 Kasım 2011 Cumartesi

ASLA YILMAYIN VAZGEÇMEYİN İNANIN



"Asla yılmayın, vazgeçmeyin, inanın, kalbinizin sesini dinleyin ve yaptığınız işi sevin!" Bu sözler 'ikonik' bir başarı öyküsüne imza atan Apple'ın kurucusu Steve Jobs'a ait. Okulu yarıda bırakan, garajda kurduğu şirketle bilgisayar devrimine imza atan Steve Jobs her koşulda hayallerinin peşinden gitmeyi bildi...


KOVULDUĞU APPLE'I BİR NUMARA YAPTI

Adı her ne kadar 'Steve Jobs' olsa da bir Arap olarak dünyaya geldi. Doğduktan bir hafta sonra ailesi tarafından evlatlık verildi. Okulu yarıda bıraktı, bilgisayarların bugünkü tipografik yapısını oluşturdu. Kendi kurduğu Apple'dan kovuldu, ama sonra...

"Asla yılmayın, vazgeçmeyin, inanın, kalbinizin sesini dinleyin ve yaptığınız işi sevin!"

Steven Paul Jobs, 24 Ocak 1955'te San Fransisco'da doğdu. Biyolojik babası Abdulfettah John Sandali ile biyolojik annesi Joanne Schieble, Steven'ı Paul ve Clara Jobs çiftine evlatlık verdi.

Kaliforniya Cupertino Lisesi'ne devam eden Steve, okul saatleri dışında Palo Alto'da bulunan Hewlett-Packard merkezindeki derslere katıldı. Kısa süre sonra aynı yerde yaz stajına kabul edildi ve Steve Wozniak ile birlikte çalıştı. Tanıştıklarında Wozniak 21, Jobs ise 16 yaşındaydı.

Liseyi bitiren Jobs, Portland'daki Reed College'a kabul edildi, ancak sadece bir dönem sonra okulu bıraktı. Bir süre bazı derslere dışarıdan katılmayı sürdüren Jobs, arkadaşlarının yurt odalarında yerde yatarak, yemek parası için boş kola şişeleri toplayıp geri dönüşüme götürerek ve haftada bir bölgedeki Hare Krishna tapınağında bedava yemek yiyerek geçimini sağladı.

Steve, o günlerde Reed'de aldığı dersler arasında bulunan 'Kaligrafi' için ileride şunu diyecekti: "O derse kaçak olarak girmeseydim bugün Mac'teki o farklı font tasarımı olmazdı".

1974'te California'ya geri dönen Jobs, Wozniak ile birlikte Homebrew Computer Club (Ev Yapımı Bilgisayar Kulübü) toplantılarına katılmaya başladı. O sıralarda aklına koyduğu Hindistan gezisi için para biriktirmek amacıyla bir süre oyun ve donanım üreticisi Atari'de teknisyen olarak çalıştı.

Ruhani aydınlanma için çıktığı Hindistan gezisinde, sonradan ilk Apple çalışanı olacak Daneil Kottke Jobs'a eşlik ediyordu. Ülkesine geleneksel Hint giysileri içinde, başı traşlı ve Budist olarak dönen Jobs, psikadelik uyarıcılar da kullandı, Jobs o günkü maceralarını "hayatımda yaptığım en önemli birkaç şeyden biriydi" diye yorumlayacaktı.

Atari'de eski işine geri dönen Steve, Breakout adlı oyun için bir devre kartı yapmakla görevlendirildi. Atari, kartın daha az yer kaplamasını sağlamak için üzerinden eksiltilecek her bir yonga için 100 dolar ödül açıklamıştı. Devre kartı tasarımı konusunda pek bilgisi olmayan Jobs, arkadaşı Wozniak'la anlaşarak işi ona yaptırması karışılığında alınacak paranın yarısını önerdi.

Wozniak, herkesi şaşırtarak karttaki devre sayısını yüzde 50 oranında azaltmayı başardı. Jobs, daha sonra Wozniak'a Atari'den iş karşılığında 700 dolar aldığını söyleterek 350 dolar ödedi. Halbuki aldığı para 5000 dolardı.

Jobs tasarım ve pazarlama, Wozniak ise teknik birikimlerini Homebrew Computer Club'taki tecrübelerini birleştirerek, Jobs'ın garajında Apple I adını verdikleri ev bilgisayarını toplamaya başladı. Bilgisayar, siparişle satılıyordu.

APPLE'IN KURULUŞU

Jobs ve Wozniak, aralarına Ronald Wayne'i de alarak 1976'da Apple adlı firmayı kurdu. Apple I, ilk kez Personal Computing Festival'da sergilendi.

Apple'ın hızlı yükselişi Apple II ile başladı. Mike Markkula'ı yatırımcı olarak ortakları arasına katan Apple'a 1978'de Mike Scott CEO olarak atandı. Apple II, West Coast Computer fuarında büyük sükse yaptı. Bilgisayar, Apple'ın kitlesel pazarlamayla satılan ilk ürünüydü.

Jobs, 1983'te Pepsi-Cola yöneticisi John Sculley'i CEO olarak transfer etti. Jobs'ın Sculley'i ikna etmek için "Hayatının sonuna kadar şekerli su mu satmak istiyorsun, yoksa benimle gelip dünyayı değiştirmek mi?" diye sorduğu rivayet edilir. 1984'te Super Bowl finalinde gösterilen '1984' adlı reklam filmi bu değişimin ilk işaretlerini veriyordu.

Yeni ortak yapısı yüzünden firmada çoğunluk hissesi bulunmayan Jobs, 24 Ocak 1984'te ilk Macintosh kişisel bilgisayarı tanıttı. Mac'in tasarımına Jef Raskin başlamış, gerisi Jobs tarafından tamamlanmıştı. Macintosh, dünyada grafik arayüz kullanan ilk kişisel bilgisayardı.

Mac satışlarının 1984 sonlarına doğru düşüş yaşaması ve hedeflerin tutturulamaması, Jobs ile CEO Scully'nin arasını açtı. Scully, Mayıs 1985'te Jobs'ı Macintosh bölüm başkanlığından alarak firmadan kovdu.

Aynı günlerde Jobs, NeXT Computer'ı kurdu. Oldukça pahalı olduğu için çok popüler olmayan NeXT iş istasyonları, ileri teknolojisi sayesinde parası olan belirli bir kesim için cazipti. NeXTcube, Jobs tarafından "sadece kişisel değil, kişiler arası bir çalışma istasyonu" olarak tanımlanmıştı. Cihaz magnezyum kasasıyla da Jobs'ın dış tasarıma verdiği önemi gösteriyordu. Firma, IBM ile işbirliğine gitti.

Jobs 1986'da sonradan adı Pixar olarak değişecek olan The Graphics Group'u Lucasfilm'den 10 milyon dolar ödeyerek satın aldı, ilk iş olarak da çalışanların yarısının işine son verdi, ellerindeki hisseleri geri satın aldı. Firma, Disney ile işbirliği içinde Toy Story, A Bug's Life, Toy Story 2, Monsters, Finding Nemo, Cars, Ratatouille, Wall-E, Up gibi pek çok animeye imza attı.

Jobs aynı yıl, biyolojik anne babasıyla kızkardeşinin kimler olduğunu öğrendi.

APPLE'A DÖNMESİ

Apple, 1996'da NeXT'i, 429 milyon dolara satın aldı. Jobs eskiden kurucu ortak olduğu firmaya, 'gayrıresmi CEO danışmanı' olarak dönmüş oldu. Kısa sürede Apple'ın 'perde gerisindeki CEO'su' konumuna gelen Jobs, firmanın zarar etmesine yol açtığını düşündüğü Newton, Cyberdog, OpenDoc gibi projelere son verdi. NeXT'e ait NeXTSTEP yazılımı, Mac OS X işletim sisteminin nüvesini oluşturdu.

Jobs'ın dönüşüyle atılıma geçen Apple, iMac serisini başlatarak kişisel bilgisayar algısını bir kez daha değiştirdi, uzun aradan sonra yeniden kara geçmeye başladı. Jobs, 2000'de firmanın 'resmi' CEO'su oldu.

Renkli iMac ile Power Mac G3, 5 Ocak 1999'da tanıtıldı. Onu 2000'de Power Mac G4 Cube izledi.

Jobs, müzik piyasasının kökten değiştiren kişisel dijital müzik çalar iPod'u tanıttı. iPod'ları 2002'de Windows uyumlu hale getiren Apple, ertesi yıl bugün bile en büyük müzik ve film satış mağazaları arasında ilk sıralarda bulunan iTunes Müzik Mağazası'nı açtı.

Power Mac G5'in duyurulduğu 2003'te Jobs'a pankras kanseri teşhisi kondu. 2004'te ameliyat olan Jobs'ın pankreasından tümör alındı.

Pixar, 24 Ocak 2006'da Disney tarafından 7.4 milyar dolara satın alındı. Jobs, yüzde 7'lik hisseyle Pixar'daki en büyük kişisel hissedar oldu.

Mobil telefon işine girme kararı alan Apple, farklı ve kullanışlı arayüzüyle akıllı telefon pazarında büyük değişimlere öncülük eden iPhone'u 2007'de tanıttı. iPhone, Pixar yapımı Ratatouille'in gösterime girdiği gün, 29 Ocak 2007'de, ABD'de piyasaya çıktı.

2009 başında sağlık nedenleriyle 6 ay izin alan Jobs, karaciğer nakli ameliyatı geçirdi. Jobs, 2010 başında yine sahneye çıkarak, kişisel bilgisayar dünyasında büyük bir devrim kabul edilen iPad'i tanıttı.

Hastalığı ilerleyen Jobs, Ağustos 2011'de Apple'ın CEO'luk koltuğunu Tim Cook'a devretti. Aynı günlerde Apple firmasının hisse fiyatı bazında piyasa değeri 340 milyar doları geçmişti.

BAŞKASI OLMA KENDİN OL

Ä°lgili resim

Profesyonel hayata adım atacak olanlara "kendin ol" ya da "kendin gibi davran" tavsiyeleri sık sık verilir. Ancak "kendin ol" tavsiyesinin de bir sınırı var. İşte "kendin ol" ne demektir ve ne demek değildir üzerine uzman tavsiyeleri...

KENDİN OL! NE DEMEK?

Birçok profesyonelin iş görüşmelerinde kullanılması gereken en değerli yöntem tavsiyesi olarak "Kendin Ol" dediklerini görüyorum. Peki "Kendin Ol" deyince ne demek istiyorlar? "Kendin Ol" ne demektir ve ne demek degildir? Tabii bunun cevabını iyi vermeniz gerekir."Kendin Ol" tavsiyesinin ne demek olmadığını anlatan 5 faktör size:

İstediğin gibi konuşmak: Kendin olmak demek, ağzınızdan çıkacak herşeyi söylemek değildir: profesyonel olmanız ve gerektiğinde politik davranmanız anlamına gelir. Bazılarınız, politik olmanın dürüst olmamakla eş değer olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Durum böyleyse, iş hayatınızda zorlanmanız çok muhtemel. Politik olmak, nerede nasıl konuşmanız gerektiğini biliyor olmanızdır. Kariyer beklentiniz nedir? sorusuna "bir beklentim yok" diye cevap verme gafletinde bulunuyorsanız, işi kapamama olasılığını da göze alın.

Kendi Stilinde Giyinmek: Sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde " ilk imaj" çok önemlidir ve önemi de yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Dolayısıyla kendiniz olacaksınız diye iş görüşmelerine hippi olarak gitmeniz gerekmiyor. Hayatta herşeyin bir adabı var. İş görüşmelerinde de karşınızdaki insanın nasıl bir kişilik olduğunu bilmiyorsunuz. Başvuruda bulunduğunuz işe ve pozisyona göre kıyafet seçiminizi yapmalısınız. Bunların şekilcilik olduğunu düşünüyor olabilirsiniz yada size gerçekten çok saçma geliyor olabilir. Aklınızda bulundurmanız gereken, insanların bu tip konulara önem verdiği ve karar süreçlerini etkiledikleri olmalı!

Şirketten Beklentinizi Dile Getirmek: Şirketten beklentiniz iyi bir kariyer imkanının yanısıra, iyi bir maaş, iyi imkanlar ve benzeri bir takım sosyal haklar olabilir. Sizin için görüşme sırasında önemli olan tek konu, görüşmeden başarı ile ayrılmak ve işverenin size iş teklifi yapmasını sağlamakdır. Diğer tüm konuları, iş teklifinden sonra konuşun, gerekiyorsa da pazarlığınızı bu noktada yapın.

Nasıl bir Kariyer İstediğinizi Belirtmek: Şirketler işe eleman alacakları zaman, uzun dönemli kalabileceğine inandığı, potansiyeli olan başarılı insanları seçmeyi tercih ederler. Haliyle, size yatırım yapıyorlar. Eğer 20'li yaşlardaysanız ve hedefiniz kendi işinizi kurmaksa, bunu iş görüşmeniz sırasında belirtmenizin stratejik olarak ne kadar doğru olduğunu düşünün. Stratejik düşünebilmek ve stratejik hareket edebilmek iş dünyasında oldukça kritik bir başarı kriteri. Şirketler kendilerine değer katacak kişilerle çalışmak isterler. Eğer uzun dönemli hedefiniz kendi işinizi kurmaksa, işinizi kurma aşamasına gelene kadar bu bilgiyi kendinize saklamanız daha doğru olacaktır.

Kendimi Sevdirmek Zorunda Değilim: Rakiplerinizi geride bırakıp, başvurduğunuz işi kapmak istiyorsanız, karşınızdaki kişiyle kimyanızın tutuyor olması, karar sürecini pozitif yönde etkileyecektir. Belki bu durumda yapabileceğiniz fazla birşey olmadığını düşünüyor olabilirsiniz. Belkide yoktur. Ama siz yinede karşınızdaki kişi ile inatlaşmak yerine sizden hoşlanmasını sağlayabilirseniz, sizin avantajınıza olur. Başarılı kişiler ve dolayısıyla başarılı şirketler, müşterilerini dinleyen, onların isteklerine cevap verebilenlerdir.İşi kapmak hedefiniz ise, bazen stratejik davranmak başarı yolunuzu yarılamakdır.

3 Kasım 2011 Perşembe

KENDİNİZE GÜVENİN GELİŞİN



Özgüven şu kavramlarla tanımlanabilir: fikirlerini kabul ettirmek, iyimserlik, istekli olmak, sevgi, gurur, bağımsızlık, güven, eleştirilere açık olmak, duygusal olgunluk ve kapasitesini doğru değerlendirme becerisine sahip olmak.

Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik, boyun eğme, aşırı uyum gösterme, yalnızlık, eleştirilere karşı hassas olma, güvensizlik, depresyon, aşağılık duygusu ve sevilmediğini hissetme gibi kavramlarla tanımlanabilir.

Özgüven Eksikliği Nasıl Gelişir?

Aşağılık duygusu, umutsuzluk gibi duyguları, genellikle evde, okulda veya işte yaşadığımız kimi olumsuz yaşam deneyimlerinden sonra ortaya çıkar. Örneğin, siz büyüme aşamasındayken, ebeveynleriniz size sağlıklı ve destekleyici bir çevre sağlayamamış olabilir. Size karşı çok eleştirel, talepkar ve/veya aşırı koruyucu olabilirler. Sonuç olarak, kendiniz hakkında olumsuz düşünmeye başlarsınız.

Aileden birini veya yakın bir arkadaşı kaybetmek. Örneğin: anne-babanızın boşanması, evinizden ilk kez ayrılıyor olmak (ailenizden ve arkadaşlarınızdan ayrı olmak), erkek/kız arkadaşınızdan ayrılmak.

Başarısızlık, hayal kırıklığı gibi olumsuz olayları bir deneyim gibi algılamaktansa, bunların üzerinde fazla durmak.

Kendini veya yeteneklerini çok acımasız bir şekilde eleştirmek.

Olayların sonuçlarını, gerçekte olduklarından daha kötü bir şekilde değerlendirmek.

Ailenizin ve arkadaşlarınızın, sizinle ilgili istek ve beklentilerini karşılayabilmek için çok fazla baskı hissetme ve bu durumun sizin kendi kimliğinizi geliştirmenize ve kendinize ait kararlar almanıza mani olması.

Gerçekçi olmayan hedefler belirleme.

Başarısızlık korkusu. Örneğin; bir dersinizden kaldığınızda, kendinizi bir dersten kalmış, iyi bir insan olarak düşünmektense, işe yaramaz ve başarısız biri olarak düşünmek.

Özgüveninizi Nasıl Arttırırsınız?

Kendiniz hakkında olumlu düşünün.

Gerçekçi olan ve beklentilerinizi karşılayan hedefler belirleyin. Makul seviyede hedefler belirleyin ki, böylece başardığınız şeyler, başta ulaşmayı düşündüğünüz hedeflerlere yakın olsun. Bu durum, özgüveninizi ve kendinizle ilgili memnuniyetinizi destekler. Psikolojinin öncülerinden William James şöyle der: " Kendinden memnun olmak = Ne başardığımız / Başarmayı hedeflediğimiz şey "

Bir şey başardığınızda kendinizle gurur duyun ve kendinizi ödüllendirin.

Kötü veya üzücü bir şey olduğunda, olumsuz düşüncelerinizin farkına varın. Tamamen duygularınızla hareket etmek yerine, içinde bulunduğunuz durum hakkında mantıklı olarak düşünün.

Zayıf taraflarınız yerine, güçlü taraflarınıza ağırlık verin. Belirli konularda, diğerlerine göre daha becerikli ve iddialı olduğunuzun ve hayatınızın her alanında mükemmel olmanın imkansız bir şey olduğunun farkına varın.

Yaptığınız ve başardığınız şeyleri sadece şansa bağlamayın. Bunun yerine, kişisel başarılarınız için kendinizle de gurur duyun.

Fikirlerinizi savunun. Diğer bir ifadeyle, başkalarının haklarını ihlal etmeden, kendi duygularınızı, düşüncelerinizi, inançlarınızı, ihtiyaçlarınızı, dürüst ve net bir şekilde ifade etmeyi öğrenin.

Haklarınıza sahip çıkmayı öğrenin ve sizin için makul olmayan isteklere "hayır" deyin. Fikirlerinizi açık ifade edebilme konusunda alacağınız bir eğitim, özgüveninizin gelişmesinde size çok yardımcı olabilir.

Yaşamınızda önemli olduğuna inandığınız sorunların bir listesini çıkartın. Daha sonra bunları iyileştirmenin veya değiştirmenin yollarını yazın. Bütün sorunlarınız tabii ki kolay ve hızlı bir şekilde çözülemez ama hemen harekete geçebileceğiniz bazı alanlar da olacaktır.

Özgüveni İyileştirmek için Hatırlanması Gerekenler;

Kötü şeyler yerine iyi şeylere ağırlık verin.

Kendiniz hakkında olumlu düşünün.

Deneyimlerinizden ders çıkartın.

Gerçekçi hedefler belirleyin.

Cesaretli olun.

Öğrenmeye devam edin.

İşe yarar şeyler yapın.

Basitliğe önem verin.

Değişimi hoş karşılayın.